Öncelikle belirteyim, bu yazı spoiler içerir. Filmi izlemeden okumanızı pek tavsiye etmem. Ama seçim sizin tabi… Önceki 5 filmin hızlıca tanıtımını, hatırlatmasını yapan dinamik bir jenerikle açılan “Hızlı ve Öfkeli 6” tüm serinin en iddialı filmi belki de. Sınırları zorlayan sahneleriyle bu aksiyon zincirinin akılda en çok kalacak halkası.
Filmin basın bültenlerinde yer alan konusu şöyle… Dom ve Brian’ın nüfuzlu bir kişinin imparatorluğunu yıkıp, ekiplerini 100 milyon dolarla bıraktığından beri kahramanlarımız tüm dünyaya yayılmıştır. Ama evlerine dönememeleri ve sonsuza kadar kaçak olarak yaşayacak olmaları hayatlarını yarıda bırakmıştır. Bu arada Hobbs 12 ülkede, ölümcül yetenekleri olan paralı sürücülerden oluşan bir organizasyonu takip etmektedir. Takımın beynine yardım eden acımasız ikinci başkan, Dom’un öldüğünü düşündüğü aşkı Letty’dir. Suçlu takımını durdurmanın tek yolu onlara sokakta üstün gelmektir. Bu nedenle Hobbs, Dom’dan en seçkin takımını Londra’da toplamasını ister. Böylece evlerine dönebilecekler ve ailelerini yeniden bir araya getirebileceklerdir.
Hız, araba ve aksiyon tutkunlarının yaklaşık 12 yıllık bir süreç içinde severek takip ettiği “Hızlı ve Öfkeli” serisi Star Wars’u yakaladı bile. Devamının geleceği de aşikar. Sıradan aksiyon filmlerine oranla daha derin karakterler yaratmayı başarabilen seri, sinema tarihine de çok iyi araba takip sahneleri ekledi. Son filmde ise kahramanlarımız tam kadro yerini alırken yönetmen koltuğuna serinin daha önce üç filmini de yöneten Tayvan’lı Justin Lin oturuyor. Bu tarz aksiyon serilerinde yönetmen tutarlılığı serinin gidişatı için de önemlidir. Ekibi tanıyan, daha önceki filmlerin dinamiğini bilen bir yönetmen, iyi stratejilerle her zaman eskinin üzerine daha janjanlı katlar çıkar. Kendini aşma çabasıyla sınırları zorlar. Üstelik yanında aynı filmlerde birlikte çalıştıkları deneyimli senarist Chris Morgan da var. Oyuncu kadrosuna değinmeye gerek bile yok. Zira hepsi alanında başarılı ve ayrı ayrı seyirci kitlesi olan aksiyon yıldızları. Ancak filmin kötü adamı Luke Evans’a bir parantez açalım. Zira yakınlarda izlediğimiz Arnold Schwarzenegger’in “Geçit Yok” filmindeki Eduardo Noriega gibi çok iyi bir seçim olarak karşımıza çıkıyor Evans. Üstelik hoş benzerlikleri var. İki karakter de çok iyi araba sürüyorlar ve çok iyi dövüşüyorlar.
Filmin aksiyon sahnelerine gelince… Her ne kadar (mesela fragmana da eklenmiş olan tanklı sahneler) bazı sahneler fizik kurallarına aykırı da olsalar, seyirciyi tatmin edeceğe benzer. Sonuçta popcorn sineması diyebileceğimiz, izle ve unut kıvamında eğlencelik bir iş. Bir belgesel gerçekliği beklentimiz yok. Değil mi? Araba sahnelerinin kurgusu o kadar muazzam ki, sinema-tv öğrencilerine kurgu derslerinde gösterilmeli kanımca. Hız kesmeyen, kurgusal atlamalara, zıplamalara yer vermeyen geçmelerle ve en önemlisi doğru tanımlanmış bir kurgusal 3 boyut konumlaması yaparak seyircinin kafasını karıştırmayan, hangi arabanın nerden gelip nereye gittiğini, kimin kimle çarpıştığını açıkça ortaya koyan bir film.
Senaryonun bir diğer artısı da işin içine katılan ilişki boyutu. Dom, öldüğünü sandığı eski aşkı Letty’i (rakip takımda) karşısında görünce ne yapacağını şaşırıyor. Letty hafızasını kaybettiği için başlarda Dom’u hatırlamıyor. Hatta onu öldürmeye bile yelteniyor. Filmin sonunda şimdiki ilişkisi Elena’yı bırakıp Letty’e dönen Dom’un yaptığı ne kadar ahlaki, tanımlayamayız ancak serinin devamı için mecburi bir çözüm.
Sona yaklaşırken belirteyim. Bir Jason Statham hayranı olarak filmin sonundaki sürpriz beni ve salondakileri bir hayli şaşırttı. Son jenerik akarken çıkan ek sahnede, Japon Han karakterini Tokyo’daki bir gece yarışında öldüren Statham, telefonla birisini arayarak ‘Henüz Toretto benimle tanışmadı!’ gibisinden bir tehdit savuruyor. Chris Morgan’ın yazmaya başladığı “Hızlı ve Öfkeli 7”de Jason Statham’ı filmin kötü adamı olarak göreceğiz yani. Ki zaten serinin 6. Filmi için de Luke Evans’dan önce Jason Statham düşünülmüş ama kısmet 7. filmeymiş. Evet, Hızlı ve Öfkeli serisi 6 oldu. Bakalım 7.si ne gibi sürprizlerle gelecek?
Fırat Sayıcı
twitter.com/firatsayici
