Nisan Mayıs’ın gelmesi ile Hollywood’un heyecanla beklenen yaz filmleri de yavaş yavaş ortaya çıkmaya başları. Önce Captain Amerika: Winter Soldier ve Amazing Spider Man 2 ile silkindik.

Ama yaz filmleri maratonuna hazır olalım önümüzdeki devam filmleri, yeni yapımlar ile gişeye oynayan bir çok film yaz boyunca seyirciyi avucuna almaya çalışacak. Önümüzdeki aylarda vizyona girmesi sabırsızlıkla beklenen güçlü yapımları derledim. Bakalım kaçı gişeden istediği sonuçları alabilecek kaçı gönlümüzde yer edip gişede çakacak. İşte bunlar hep kapitalizm.

1.Godzilla

Monsters ile düşük bütçeli yaratık filmi çekilebileceğini kanıtlayan Gareth Edwards’a al parayı bir de öyle dene diyerek çekimlerine başlanan yeni Godzilla her zamankinden daha büyük ve vahşi olacağa benziyor. 1998’de Roland Emmerich’in çektiği ilk Amerika atağı çok büyük bir gişe sansasyonu yaratamamış olsa da yıllar sonra eski dostla buluşmak isteyecek pek çok seyirci olacaktır.

2.X-Men: Days of Future Past

X-Men ölmez mutantlar bölünmez! Marvel’in en başarılı serisi X-Men bu yaz hem yenileri hem eskileri kucaklayarak bir geleceğe dönüş gösterisi yapacak. Bryan Singer’ın gösteriyi tekrar ele aldığı film her zamanki X-Men kalitesinde bir iş olacağa benziyor.

 

3.Maleficent

Disney’in The Dark Knight uyarlaması olarak lanse edilen Maleficent bilindik bir masalı bilinmedik bir gözden sunuyor. Angelina Jolie’nin uyuyan güzel masalının cadısı olarak başrolde izliyoruz. Oz The Great And Powerful ve Alice In Wonderland ‘in başarısından sonra Disney’in de masal bizim işimiz diyerek ortaya çıkması pek de şaşırtıcı değil. Çocuklar için fazla mı karanlık, yetişkinler için fazla mı çocuk filmi gibi düşünceler filmin en büyük eksisi. Ancak fragmanlardan belli ki oldukça şaşalı bir film bizi bekliyor.

 

4.Transformers: Age of Extinction

Michael Bay’in para destelerini arttırmaktan başka insanlığa bir faydası olmayan serinin bu son filmi gişede yine bomba etkisi yaratacaktır. Neyse ki bu sefer Mark Wahlberg seriye dahil oluyor da alakasız aksiyon kahramanımız Shia LaBeouf’den kurtuluyoruz.

 

5.Dawn of the Planet of the Apes

Küllerinden doğan PotA’yı Caesar’ın NOOO diye bağırıp arkadaşları ile gezi parkını ele geçirdiğinde bırakmıştık. Pardon gezi değildi sanırım. Andy Serkis’in evrim karşıtlarının bile kafasını karıştıran Caesar karakteri ile tekrar döndüğü film kişisel olarak bu yazın en merak ettiğim yapımı olduğunu söylemeliyim.

 

6.Guardians of the Galaxy

Marvel bu yaz sinema sanatını ele geçirmeye ant içmiş. Kaptan Amerika, Örümcek Adam ikilerken yeni bir seriye de başlamayı ihmal etmediler. Super adlı filmi ile dikkatleri üstüne çeken James Gunn’ın ilk büyük yönetmenlik denemesinde Marvel bizi bambaşka bir evrene götürecek. Farklı bir süper kahraman filmi izlemek isteyenlere ilaç gibi gelecektir.

 

7.Edge of Tomorrow

Hiroshi Sakurazaka’nın All You Need Is Kill romanından uyarlanan bilim kurgu filminin başrolünde Tom Cruise ve Emily Blunt var. Bourne Identity serisi ile tanıdığımız Doug Liman’ın yönettiği yapım daha önceden örneklerini gördüğümüz “belli bir zamanda takılıp kalma” olgusunu işleyen filmde uzaylılarla savaşan askerimiz sürekli son savaşını yeniden yaşar. Her denemede de daha iyi savaşmaya başlar.

 

8.How To Train Your Dragon 2

İlk filmin müthiş gişe başarısı ve sonrasında tam bir pazarlama figürüne dönüşmesi tabii ki ikinci filmin çekimini hızlandırdı. Dreamworks’ün Shrek’ten sonra en çok iş yapan bu sevimli ejderhalarının yeni macerası da yazın heyecanla beklenen animasyonlarından biri oldu. Bakalım ilk hikayeden 5 yıl sonrasını ele alan yapım bize neler vaat edecek.

 

9.Teenage Mutant Ninja Turtles

“Pizza Pizza”.. Türkiye’ye pizza kültürünü sokan ölümcül kaplumbağalar tekrar kanlı canlı olarak aramıza dönüyor. Jonathan Liebesman’ın fena bir geçmişi yok ama filmleri de şimdiye kadar vasatı geçemedi. TMNT efsanesini ele alışından beri internetlerde kan gövdeyi götürüyor. Ortaya nasıl bir iş çıkacağı merak konusu. Hala Vanilla Ice-Ninja Rap dinleyen ender dinazorlardan olduğum için ne getirirseniz izleyecek durumdayım.

 

10.Jupiter Ascending

Wachowski kardeşlerin Matrix’den sonra gişe ile araları hiç iyi olmadı. Speed Racer ve Cloud Atlas ortalamanın üstünde filmler olsa da hedefi vuramadı. Mila Kunis, Channing Tatum, Sean Bean(kaç dakikada öleceği üzerine bahisler dönüyor) gibi yıldızların yer aldığı Jupiter Ascending yine ikilinin yazıp yönettiği bir bilim kurgu. Bakalım bu sefer istedikleri gibi bir başarı yakalayacaklar mı?

 

11.Hercules

Hercules: The Traician Wars (Steve Moore) çizgi romanından uyarlanan Brett Ratner’ın yönettiği yapımda başrollerde Dwayne Johnson, John Hurt, Ian McShane gibi isimler var. Son Conan faciasından sonra tekrar bir kaslı, kılıçlı hikaye anlatmanın yürek istediği bu zamanda bakalım Herkül beklentileri karşılayacak mı?

 

12.Into The Storm

Doksanlarda art arda gelen aksiyon bombalarını hatırlayanlar Twister’ı da unutmamıştır. Bizi bir hortumun içinde döndüren Twister’dan sonra benzer pek çok film beklediği ilgiyi görememişti. Bu yaz yeni bir deneme ile karşı karşıyayız. Steven Quale’in yönettiği yapım bizi doğa felaketinin ortasına sürüklüyor. Felaket filmi sevenleri tatmin edip etmeyeceği muamma.

 

13.Lucy

Kendisinden umudu çoktan kestiğimiz, bir zamanların unutulmaz yönetmeni Luc Besson’un yine bir kadın aksiyon karakteri yaratma girişimi olan Lucy, bir maddenin vücuduna yayılması sonrası beyninin tüm kıvrımlarını kullanabilen bir savaş makinasına dönüşüyor. Scarlett Johansson’u erkekleri tekmelerken seyretmek için bile dikkate değer.

 

 

14.The Expendables 3

İlk iki filmi ele alırsak aksiyon filmlerinin o güzel günlerini geri getiren ekip tekrar iş başında. Çok büyük bir sürpriz beklemiyorum açıkcası. Seriyi seven sadık Stallone izleyicisini yine avucunun içine alacaktır. Bu sefer ekip Wesley Snipes ile güçleniyor. Snipes ve Stallone Demolition Man’den beri bir araya gelmemişlerdi. Bakalım kaslar bu kez dünyayı nasıl kurtaracak.

 

15.Sin City: A Dame To Kill For

Frank Miller ve Robert Rodriguez’i tekrar bir araya getiren yapım ilk filmin başarısını sürdürecek mi merak konusu. İlk filmdeki CGI destekli Neo-Nuar tarzını sürdüren filmde ilk filmin yıldızlarının yanında yeni isimleri de görüyoruz. Miller’ın çizgi romanının gücünü düşündüğümüzde pek de hayal kırıklığına uğrayacağımızı sanmıyorum.

 

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. Biriktirdiği haftalıklarıyla Star Wars oyuncakları alıp kendi serüvenlerini yazmaya başladığı yıllarda ailesi tarafından Rus edebiyatına yönlendirilmeye çalışsa da orada da Stanislaw Lem, Asimov gibi yazarlarla takılarak bu türden kopamayacağını anlamış, lise yıllarında Arthur C. Clarke, Stephen King gibi yazarları hatmederek …

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.