Avatar filminin yıldız kadrosunda bir isim var ki bütün güzelliğine rağmen endüstrinin kendisini algılama şekline isyan ediyor. Sert bebek rollerin aranan ismi olan Rodriguez ABD’deki ayrımcılığı şöyle anlatıyor: “Ne olursa olsun insanlar o kadar geri kafalı ki asla sadece akrist Michelle Rodriguez olamayacağım. Her zaman Latin aktrist Michelle Rodriguez olarak kalacağım. Bu gerçekle ömür boyu yaşamak zorndayım. Bu ayrımcılığı yaratanların bir şeyleri öğrenmeye ihtiyacı var. Irkım yüzünden ciddiye alınmamayı takmıyorum artık.” Bu sözlerle isyanını ortaya koyan Michelle Rodriguez aslında Teksas’ta doğmuş. Porto Rikolu bir babayla Dominikli bir annenin kızı. Ailesi ayrılınca annesiyle beraber Dominik Cumhuriyeti’ne gider sonra Porto Riko ve tekrar ABD’ye geri dönüş. Bu dönemleri çok zor geçer Rodriguez’in, liseyi bile terketmek zorunda kalır, daha sonra dışarıdan bitirebilir. Bu zor yıllar Rodriguez’in oyuncu kariyerinde tanınmasına sebep olacak sert kadın imajının yaratmasında yardımcı olacaktır. İlk önemli filmi Girl Fight’ta boksör bir kadını canlandırır. Rolü 350 rakibini geçerek elde eder. Rodriguez bu rol için 5 ay ringlerde yumruk sallar ve idmanlara çıkar. Filmi aldığı vakit dövüş sahnelerinde dublör kullanmaz. Hızlı ve Öfkeli, Resident Evil ve Beattle Seattle gibi filmlerdeki performansarıyla da Hollywood’un “sert bebek” karakterinin aranan yüzü olmuştur. Filmlerinin dışında Lost dizisinde de Ana Lucia Cortez tiplemesiyle ününe ün katar.
Rodriguez’in bu sert tiplemesi gerçek hayattaki isyankar tavrıyla da bir uyum gösterir. Kategorize edilmeyi istemeyen genç yıldız “İnsanların beni seksi olarak hatırlamasını istemiyorum, söylediklerimle, hissettirdiklerimle hatırlanmak isterim” der. Şimdiye kadar bir duşta, seksi sahneler çekmek için çok teklif aldım ama kabul etmedim. Eğer etseydim biraz farklı bir Jennifer lopez tiplemesinin dışında ne olabilirdim diyerek sözünü de sakınmadığını gösterir Rodriguez. Vücudunun en beğendiği kısmı hangiis sorusuna ise beynim diyerek duruşunu daha da belirginleştirir. Bu duruşu sergilemesi 2002 yılında Stuff ve Maxim dergilerinde en seksi 100 kadın listelerine girmesini engellemez. Filmlerde sürekli sert kadın tiplemesi oyanamısının sebebi sorulduğunda ise “Lütfen, beni kurtarılması gereken kıskardeş rolünde düşünebiliyor musunuz ya da bir sevgili rolünde diyerek yoluna aynı tiplemede devam edeceğinin sinyallerini verir. Bu sert ve sağlam duruşu James Cameron’un dikkatini çekmiş ki Avatar’da Trudy
Chacon adlı subay rolü için seçilir.
Belli ki bu çetin ceviz güzel yıldızı
aksiyon filmlerinde daha
çok seyredeceğiz.

1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.