Aşkın gör dediği
Bu hafta sinemalarımıza çok önemli bir film geliyor. Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı belgeseli dönemimizin şiddet ve kan içinde boğulan günlerine belki de en iyi cevap
Türk Sineması’nda belgesel türünün yükselişi söz konusu. Yükseliş, üretilen filmler kadar onu tüketen izleyicinin de tavrından kaynaklanıyor. Bundan üç, beş yıl evvelsine kadar sinemada belgesel seyretmek hiç de alışık olmadığı bir şeydi Türk sinema severi için. Tolga Örnek’in Hititler ve Gelibolu‘su, Pelin Esmer’in Oyun‘u yeni bir çığır açtı diyebiliriz sinemamızda. Büyük salonlarda izleyiciyle buluşan uzun metrajlı belgeseller dönemiydi bu yeni dönem. Kürşat Kıbrız’ın Mevlana Celaleddin-i Rumi: Aşkın Dansı belgeseli de bu furyanın son örneği.
Dönemimiz için özel olarak vurgulanması gereken bir yapım. Aşk ve hümanizm içinden doğan bir tanrı sevgisinin evrensel hikayesi Mevlana. Hem Müslümanlığın algılanışı için hem de insan sevgisinin öneminin vurgulanması bakımından çok önemli bir felsefe. Filmin yönetmeni Kürşat Kıbrız başarılı bir çalışma ortaya çıkarmış. Aslında bu kadar derin ve dünyayı temelden etkilemiş bir felsefenin ve yaratıcısının belgeselini yapmak zor iş. Onun derinliğinin içinde kaybolmak çok da mümkün bir son olurdu Kıbrız için. Fakat o akıllıca davranmış. Dönemimizin en iyi karakter oyuncularından yararlanarak Mevlana’nın kendi içeriğine, oyunculuklarla veya kurguyla müdahale etmemiş. Kendi yolunda çağlayan derenin önünü kesmemiş, kıyıda oturup evrensel bir sakinlikle izlemiş ve bize aktarmış. Kendi değerlerine uzak olan toplumumuzun “Mc Donalds der ki” ile başlayan cümlelerine “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” cevabını vermiş. Batı medeniyetine karşı Doğu mistizminin en önemli ismi olan Mevlana ve eserlerinin tozlanmış yapraklarını tekrar tekrar açmış, kalbimizin derinliklerine saklamış. Medeniyetler savaşı denen ama aslında bir medeniyetin diğer medeniyeti soy kırıma uğrattığı çok zor bir dönemde hala insanın varlığının sevilmesi gerektiğini anlatan Mevlana öğretisi belki de dört elle sarılmamız gereken bir sevgi cümlesi. Kısacası şu an dünyanın ihtiyaç duyduğu en önemli öğreti. Bu nedenle yönetmen Kürşat Kıbrız’a ve bütün emeği geçen oyunculara teşekkür ediyorum. Sevgi mevzilerini güçlendirdikleri için. Filmin jeneriğinde yer alan ve Sezen Aksu’unun seslendirdiği “Dua” parçasına dikkatinizi çekiyorum. Aksu’nun son dönemde seslendirdiği belki de en iyi çalışma ve performans.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Kürşat Kızbaz
Oyuncular: Müşfik Kenter, Turan Özdemir, Selçuk Yöntem, Burak Sergen
Senaryo: Kürşat Kızbaz
Müzik: Sezen Aksu, Ömer Faruk Tekbilek
Tür: Belgesel / Dram
Süre: 80 dk.
Yapım yılı: 2008
Ülke: Türkiye
Dağıtımcı: Best Line Pictures