Nil Özer
nozer@gmail.com
‘Kurtuluş Son Durak’ın ‘Kuaför Füsun’u, erkeklere seslendi: Hayatınızdaki kadınlara vicdanlı davranın, onların da Allah’ın kulu olduğunu unutmayın!
HER türlü şiddete karşı başkaldıran altı kadının provokatif hikâyesini anlatan, Yusuf Pirhasan’ın çektiği ‘Kurtuluş Son Durak’ta Demet Akbağ, Belçim Bilgin, Nihal Yalçın, Ayten Soykök ile birlikte başrolü paylaşan Asuman Dabak, Kuaför Füsun’u canlandırıyor. Söz kadınlara gelince “Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz’’ diyen Asuman Dabak ile keyifli bir söyleyişi yaptık.
Sonuçtan memnun musunuz?
Hem de çok. Doğru enerjiler birleşti, hepimizin içine sinen çok sevdiğimiz bir proje oldu. Göğsümüzü gere gere bu bizim filmimiz diyoruz.
Kadının derdi sadece şiddet mi ?
Kadının kadınla derdi olmak üzerine bir sistem oluşturulmuş. Niye böyle olduğunuda gerçekten anlamış değilim. Evveli- ezeli bir kadın erkek ilişkisi üzerine bilinmeyen, çözülemeyen bir durum var. Kadın daha duygusal, erkek daha içgüdüsel. İkisi de başka pencerelerden bakıyor. Belki de böyle kabul etmek lazım.
Filmin hikayesinden biraz bahseder misiniz?
Aynı apartmanda yaşayan altı kadının hikayesi… Kadınların ayrı öyküleri ve dayanışmasını kara mizah olarak anlatmaya çalıştık. Şiddet şu anda konuşuluyor olmasaydı dikkatleri bu kadar çekmeyebilirdi, üzerinde konuşmazlardı gibi geliyor. Kaderlerini biraz da kendilerinin belirlediği bu altı kadının istenirse birlik beraberlik olursa neler yapabileceklerini gösterdiler. Aslında şiddete karşılar, asla cinayetlerin olmasından yana değilller. Çiçek sunuyorlar ama karşılarında saldırıyla karşılaşınca olanlar oluyor.
Cinnet anımı bir anlamda…
Evet bir insanın bu duruma gelmesi de çok zordur. Aslında kadın erkek farketmiyor. Kendim ettim kendim buldum demek başka bir şey. Başka bir kişi tarafından onur kırıcı, dayaktır, sokağa atmaktır, vurulmak, hor görmekir bir yığın bir şey birleşince maalesef ki cinnet her an gelebilir. Bu erkek içinde geçerlidir aslında. Erkekler bizden sadece fiziksel olarak güçlüdür. Aklı başında hiç kimsenin kaba kuvvetini uygulamasını düşünemiyorum zaten.
‘Kurtuluş Son Durak’ umut verecek mi ?
Böyle misyon üzerine planlanmadı işin açıkçası. Şiddet daha yeni yeni dikkat çekmeye başladı. Oysa ki bu proje bir yıl öncesine ait. Öyle bir derdimiz yoktu. Zaten bir film tek başına hiç bir şey yapamaz. Kara mizah olarak dile getirdik, çok yumuşak bir şekilde gülerek biz bu durumu anlattık. Ağlanacak halimize güldük aslında. Bu film asla erkek düşmanlığını anlatmıyor sadece kadına kadın gibi değer verilmeli diyoruz.
Füsun kadınlar içinde güçlü olanı. Evin erkek rolünü üstlenmiş…
Emekli olunca süngüsü düşmüş.Bir şekilde çalışan kadın olması onu diğerlerinden daha ayrıcalıklı bir hale getirmiş. Bir yerde ayakta dururum, çocuklarımı da bakarım sana ihtiyacım yok durumuna gelmiş. Diğerlerinin öyle bir durumu yok. Herşeyden önce meslekleri yok. Birine bağlı asalak yaşıyorlar. Özgüvenleri bitmiş artık.
‘Kuruluş Son Durak’ta apartmandaki dostluklar çok özendirici. Şimdi bu samimiyeti bulmak imkansız gibi bir şey. Başınıza bir şey gelse kimsenin haberi olmayabilir. Sizde Füsun gibi çevrenize duyarlı mısınız?
Dost ve arkadaş canlısıyım. Hayatımdaki çok özel insanlar için her an alarmda olabilirim. Kendi dostlarım arasında böyle güçlü bağlar vardır. Apartmanımdaki komşularımla mesleğimden dolayı her an beraber değiliz ama kimin sıkıntısı olsa koşar, giderim. En azından birbirimizi tanıyoruz.
Özellikle erkeklerin izlemesi gerektiğini düşünüyor musunuz?
Kesinlikle. Hatta erkek erkeğe gitsinler.
Sizce neler yapılmalı?
Başta söylüyorum eğitim şart. Aile danışmanlarına pedagoglara çok iş düşüyor. Hangi bölgede fazla ise bu tür vaakalar oralara destek verilmeli. Ben olsam öyle yapardım. Bölgenin kaymakamları, valilerle beraber çalışırdım. Kadınlara ve erkeklere seminerler verilmesini sağlardım. Kadının önemini bilinmesi lazım. Bu kadar zulüm görmemeli. Mesela çocuk gelinler, bunların hepsi gerçek hikaye Mahsun Kırmızıgül yazıyor hayır o hikaye Mahsun’un değil Anadolu’nun hikayesi.
Mizah yolu ile dert anlatmak daha mı etkili oluyor?
Kesinlikle…Gülerken düşünebiliyorsunuz önemli olan bu. Filmden çıktıktan sonra ‘ geçen akşam komşunuzda böyle bir olay oldu diyebilirsiniz. Akılda daha çok kalıcı oluyor. Tepkileri anında alabiliyorsunuz. Son gelen haberlere göre bütün kız çocukları annelerini, halalarını, teyzelerini götürüyomuş. Bir nebze olsun bunları yaptırabiliyorsak bundan başka mutluluk olamaz kendi adıma söyleyecek olursam.
Yıllar önce ‘İtirazım Var ‘programıyla bir nebzede olsa dertlere derman olmaya çalışmıştınız.
Programda olanların hepsi gerçekti. Özellikle kötü duruma düşen genç kızları çok zor durumlardan kurtardık.
Peki bundan sonra sizi hangi projelerde göreceğiz?
‘Patlak Sokaklar’ adında sinema filmine başladım. Komedi filmi. ANS yapımcılığında gerçekleşiyor. Çılgın bir profesörü oynuyorum. Mart ayında seyirci ile buluşacak.
Tiyatro…
Benim elim kolum ayağım her zaman olacak hayatımda…’Elmalı Turta’ diye bir oyun çıkıyor. Şubat ayında seyirciyle buluşacak. Asuman Dabak Tiyatro Londra ise biraz ihmal etsemde devam ediyor.
Başucu kitaplarınız…
Mevlana ve Şems ile ilgileniyorum. Daha önce okumama rağmen tekrar okumaya başladım. Böyle bir dönem heralde.
Neler dinliyorsunuz?
Caz ve Klasik müzik delisiyim. Sabah uyanır uyanmaz kahvemi koyar müziğimi açarım. Ne keyiftir…(Gülüyor) Keyfim yerindeyse latin müzik dinlemeyi de çok severim.
Son olarak hayatı paylaşan kadınlara ve erkeklere neler söylemek istersiniz ?
Farkındalıklarımız açılsın. Ne olur hayatınızdaki insanlara vicdanınız varsa kötü davranmayın. Onlar Allah’ın bir parçası, kulu olduğunu unutmayın.