Banu Bozdemir

19 Nisan 1978 Kaliforniya doğumlu James Franco güzel erkek tanımı içinde yer alacak isimlerden. O da bir karışım. Nasıl mı? Heath Ledger, James Dean ve biraz da Jeff Bridges. Şimdi bu kadar çok sırıttığına bakmayın, çocukken bir hayli çekingen olduğu da söylentiler arasında. Franco liseden mezun olduktan sonra Kaliforniya Üniversitesi’nde oyunculuk okudu, ilk denemesi Freaks and Greeks dizisiyle oldu. Dizideki Daniel Desario karakteriyle gönüllerde taht kurdu, James Dean dizisiyle başarısını katladı. Yüz hatlarının Dean’e yaklaştırdığı aktör fiziksel açıdan başarılı bir seçimdi. Örümcek Adam’a esas adam yani Peter Parker rolü için başvurmuş ama kaderine Harry Osborn düşmüştür ama onun da hakkından gelmiştir. City by the Sea’da Robert De Niro ile kötü bir filmin içine düşmüş, Robert Altan filmi Kumpanya’da dans dünyasının estetiğine dalmıştır… 2004 yılında Örümcek Adam’ın ikincisinde rolüne devam demiş, Annapolis gibi vasat bir filmde sevimli bir deniz askeri olarak karşımıza çıkmıştır. Tristian and Isolde filminde tarihi fonlarda zirve yapmayı bilmiştir. Flyboys’da kahraman pilotlardan birisini (yine tarihi fon) oynadı, Örümcek Adam’ın üçüncüsüne de Osborn adını yazdırmayı başardı. Tanrının Vadisi’nde başarılı bir filmin içinde başarılı bir ekiple rol aldı, Night of Rodanthe’de romantik eksenli filmin sorunlu genci, Pineapple Express adlı vasat komedide uyuşturucu satıcısını, Milk’de bir eşcinseli başarıyla oynadı. Ye Dua Sev’de anlamsız bir arayışa giren Elizabeth Gilbert’i seven genç oyuncu olarak karşımıza geldi. Hawl / Uluma festivalde gösterilen bir film oldu, kendisi müstehcen bir yazar olan Allen Ginsberg’i canlandırdı. Bu ay vizyona giren olan ve bizim Franco’ya eğilmemizi sağlayan film 127 Gün’de Utah’ta bir kanyona sıkışan ve beş gün orada kalan Aron Ralston’u canlandırıyor. Gerçek bir hayat hikayesi Danny Boyle’un yönetiminde bir kez daha hayat buluyor, James Franco u zoru görevi de başarıyla tamamlıyor… Bakalım son gülüşü de muhteşem olacak mı?

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.