Fırat Sayıcı
Sinema sektöründe çoktan kendilerini kanıtlamış isimlerden bazıları var ki, film setlerinde olmadıkları zamanlar müzik için sahnedeler. En büyük zevkleri, kendilerini zaten filmlerinden tanıyan ve hatta hayran olan insanlara müzik yapmak. Kimisi gitar çalıyor, kimisi klarnet ya da armonika. Hepsinin ortak noktası ise en büyük hobileri, arzuyla bağlandıkları müzik. Malum, yerimiz dar. Elimizden geldiğince birkaç isim anımsatalım.
Kevin Costner
“Modern West” adlı rock/country grubunun solisti Kevin Costner, oyunculukla ekmeğini kazanıyor. 2007 yılında İstanbul’da konsere gelen Costner, film çekimlerinin dışında boş kaldığı her an sahnede olmayı ve dünyayı gezerek müzik yapmayı tercih ediyor. Şimdiye dek onlarca kez sahne alan sevilen oyuncu, yıllar önce bıraktığı müziğe dönüşünün eşi sayesinde olduğunu her fırsatta yeniliyor ve kendisine teşekkür ediyor. İstanbulluların bir daha Costner’i dinleme şansı olur mu bilmiyoruz ama daha uzun yıllar onu beyazperde de göreceğimize kuşkumuz yok.
Keanu Reeves
Matrix filmiyle sinema tarihine yaldızla ismini yazdıranlardan biri olan Keanu Reeves de, azılı bir müzisyen. Onu müzikle büyük bir bağ kurmaya zorlayan nedenlerin bazıları ne yazık ki kötü olaylar. 99 yılında kız arkadaşı Jennifer Syme’nin ölü bir kız çocuğu doğurması olayların başlangıcıydı. 2001’de ise Jennifer Syme, Marilyn Manson’ın bir partisinden sonra aldığı alkol ve uyuşturucu sonucu trafik kazası geçirerek hayatını kaybetti. Reeves bir yandan yaşanan bu kötü olayları unutmaya çalışırken bir yandan da yıllardır lösemi hastası olan ve tedavisini üstlendiği kızkardeşine yardım etmeye çalışmaktadır. Müzik sayesinde dertlerini unuttuğunu dile getiren Reeves’in “Dogstar” isminde bir rock grubu vardır. Kendisi de büyük bir punk rock dinleyicisi olan ünlü oyuncu, sahnede bas gitar çalmaktadır. Şu aralar Becky isminde bir grupla çaldığı bilinen aktör, fırsat buldukça da dünyanın çeşitli ülkelerinde sahne almakta.
Courtney Love
Henüz 16 yaşında kendi ayakları üstünde durmaya başlayan, ve dünyanın çeşitli yerlerinde striptiz yaparak hayatını kazanan Courtney Love denince akla çok önemli bir isim daha geliyor. Love’in büyük aşkı Kurt Cobain… Hem müzisyen hem de oyuncu olarak ünlenen Love, Kurt Cobain ile 1989’da bir konserde tanışmış, 1991 yılında ilişkileri başlamış ve 24 Şubat 1992’de Nirvana’nın Avustralya turu öncesi Hawaii’de Waikiki Plajı’nda evlenmişlerdi. Nirvana hayranları tarafınca Kurt Cobain’in intiharından Courtney Love sorumlu tutuldu. Bu hazin olaydan sonra medyanın ilgisini daha çok çeken Courtney Love birçok filmde oynadı. Ancak müziği ve sahneleri hiç bırakmadı.
Woody Allen
Klarnet deyince aklınıza ilk olarak Mustafa Kandıralı ya da Hüsnü Şenlendirici gelebilir. Ancak sıkı bir Woody Allen hayranı iseniz, onun klarnete ne kadar hakim olduğunu da bilirsiniz. Jazz’ı hayatının bir parçası haline getiren Allen, bu işi sadece hobi olarak değil, ciddi bir meslek olarak yapmakta. Orkestrasıyla birlikte saygın konser salonlarında sahne alan usta oyuncu-yönetmenin en önem verdiği noktalardan biri de, konser başladıktan sonra salona kimsenin alınmamasını istemesi. Bu kişi gittiği ülkelerin siyasetçileri ya da ileri gelenleri bile olsa.
Juliette Lewis
Kendisini son olarak “Git Başımdan” filminde görme şansına eriştiğimiz cool aktris Juliette Lewis’in müzisyenliğini bilmeyen yok. Hatta zaman zaman müziğe olan aşkı sinemanın önüne geçmiyor değil. Bir ara, uzunca bir süre daha fazla müzik yapabilmek adına sinemaya ara vermişti. Geniş bir hayran kitlesine sahip “Juliette and the Licks” adında bir grubu olan Lewis, sık sık yurtdışı konserlerine çıkmakta. Ülkemizde de konser vermişliği var grubun. Eğer iyi bir sinemaseverseniz, Lewis’in bir sonraki Türkiye konserinde bulunmanızı öneririz.
Bruce Willis
Gençlik yıllarında bir fabrikada işçi olarak çalışırken blues müziğine duyduğu ilgiyle bir R&B grubunda bir süreliğine armonika çaldı. Usta oyuncu sinema kariyerine devam ederken, 1987 yılında şarkıcılığı da denemiş ve listelerde beşinci sıraya kadar çıkan Respect Yourself adlı pop-blues albümünü yapmıştı. Türk hayranları olarak Willis’in müzik performansına pek tanık olamadık ama müziği de büyük bir tutkuyla yaptığına bahse varız.
Milla Jovovich
Çok kişi bilmeyebilir belki ancak dünyalar güzeli Jovovich, 88 yılında hem sinema hem de müzik kariyerine başladı. 1994 yılında çıkardığı “The Divine Comedy” adlı albüm, eleştirmenler tarafından gayet iyi notlar almasına rağmen fazla satış yapamadı. Milla’nın başka ticari albümü yok ancak sayısız demo çalışmasını resmi sitesinden ücretsiz indirerek dinlenebilir. Ayrıca birçok film için müzikler, şarkılar da yapmıştır. Beşinci Element filmindeki Little light of love belki de en akılda kalanı.
Johnny Depp
Halen “P” adlı bir grupta müzik yapan yakışıklı aktör Depp’e müzik konusunda şarkıcı hayat arkadaşı Vanessa Paradise büyük destek veriyor. 15 yaşında bir rock star olmak için okulu bırakmıştır. Çoğu yerde Depp’in rock grubunun ayakta kalması için oyunculuğa başladığı yazılır. The Kids adlı rock grubunda müzik yapmaya başladı ve grubun davulcusunun kız kardeşi Lori Anne Allison ile 20 Aralık 1983’te evlendi. “Six Gun Method” adını almış grup Depp’in evliliği sonları çıkan sorunlar nedeniyle stüdyoya giremeden dağıldı. Los Angeles, Kaliforniya’da eşinin yardımıyla Nicolas Cage ile tanıştı ve ilk filmi “A Nightmare On Elm Street”de 1984 yılında oynama şansı buldu. O gün bugündür, Johnny hem beyazperdede hem de sahnede sanatını icra etmeye devam et