Shrek orta yaş bunalımına girince

Serdar Akbıyık

Yeşil dev Shrek prensesini kurtarıp üç çocuk yaptıktan sonra en büyük düşmanıyla karşılaşmaya hazır. Orta yaş krizi Shrek’i bekliyor. Bakalım koca dev bu düşmanı da yenebilecek mi?

 

Günümüzün animasyonları sinemanın hem teknik hem de sanatsal anlamda devrimlerinin yaşandığı ilk üretimler. Üç boyutlu teknoloji yaygın olarak en önce animasyonlarda kullanıldı. Artık bütün animasyonlar üç boyutlu. Bunun dışında senaryo anlamında da müthiş yaratıcı ve derinlikli, hikâyelere sahipler. Buz Çağı, Madagaskar, Up, Kayıp Balık Nemo gibi filmler çocuklar için olduğu kadar büyüklerin de zevkle izlediği yapımlar. Peki, büyüklerin bu kadar zevk almasının sebebi nedir son dönem animasyonlardan. Çünkü animasyonlar konularını çocukların duygularından daha çok yetişkinlerin dünyasından alıyor. Aşk, arkadaşlık, evlilik, kıskançlık gibi konular animasyonların öykülerinin odağında yer alıyor. Bu filmlere en iyi örnek de Shrek’in dördüncü filmi Shrek: Sonsuza Dek Mutlu… 2001 yılında Shrek sevdiği kadını ejderhanın elinden kurtardığında müthiş bir macera başladı. Uzak Ülke’nin prensesi olan Fiona gündüz insan gece devdi. Aşkı bulduğu adamla öpüştüğünde lanet ortadan kalkacak ve Fiona özgürlüğüne kavuşacaktı. Fakat Yeşil dev Shrek, Fiona’yı öptüğü zaman prensesin lanetinin insan olmasından kaynaklandığı görüldü. Yani Fiona insanlığından kurtulup dev oldu. İşte bu ters öykü Shrek’in asıl büyüsünü oluşturdu. İnsanlar zayıf, kıskanç ve güce tapan yaratıklar olarak resmedildi ki bu biraz da günümüz toplumunun eleştirisiydi. Sonra Shrek ve Fiona’nın evlenmelerine çocuk sahibi olmalarına tanık olduk. Fiona’nın ailesinin Shrek’i nasıl zorlanarak kabul ettikleri başka bir filmin hikâyesi oldu. Sonunda geldik Shrek’in etrafını saran evlilik hayatında yaşadığı monotonluğa. Her sabah aynı şekilde uyanan, kahvaltı eden, aynı gazeteyi okuyan, tatil günlerini aynı kişilerle geçiren Shrek bunalıma girer. Üstelik aile hayatı onun bütün heyecanlarını öldürmüştür. O artık köylülerin korktuğu dev değildir. Kendini milletin maskarası olarak görür. Baskı dayanılmaz boyutlara ulaşınca bir günlüğüne hayatını değiştirmek için kötü niyetli Rumpelstiltskin ile anlaşma imzalar ve hikâye çatallaşır. Burada müthiş göndermeler var. Günümüzde evli erkeklerin düştüğü orta yaş krizi Shrek’in kaybettiği dev imajına denk düşer. İş, çocuklar, evin sorumluluğu, kadının ekonomik katkısı erkeğin iktidarını tartışılır hale getirir. Bir de gençliğin verdiği fizik gücü azalmaya başlayınca şüpheler bu adamın önüne dev gibi dikilir. Shrek’te kendinden büyük bu devle uğraşacaktır. Modern toplumdaki olgunluk çağına yaklaşan her erkeğin krizi Shrek sayesinde bu animasyonda işleniyor. Tabii bütün bu krizden aile yapısını olumlayan bir ders çıkaran film. Hollywood’un klasik yapısının bir devamı niteliğinde. Hollywood endüstrisi kendi toplumunun iç dinamiklerini yönlendirme görevini özellikle aile yapısını koruma amaçlı üretimleriyle devam ettiriyor. İster animasyon, ister bilimkurgu veya başka bir türde üretilen filmler ile sürekli yüceltilen aile yapısı suni bir ders olarak karşımızda. Modern toplumun gerçek dertlerine içi boşaltılmış bu tür göndermeler canımızı sıksa da, en azından animasyon filmler için “Çizgi film işte” deme özgürlüğünden yararlanarak bu uzaktan kumanda etkisinden uzak kalmaya çalışıyoruz. Zaten bu tür zorlamalar tam ters etki yapıyor ve aile kavramının içini boşaltıyor. Bunun dışında Shrek bu filmle ortayaşa gelmiş her erkeğin bir yanına dokunmayı başarıyor.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.