Çekiçli kahraman dünyamızda!

Banu Bozdemir

Spot: Bizde ise Thor ilk defa 1979’da yayınlanan Yaman dergisinde yayınlandı. Dergide Thor yerine Tor yazılmıştı. Sonra 1985 yılında Alfa Yayınları çizgi romanı yayınlamaya başladı ve Thor ülkemizde sayfalarda kalan bir macera oldu!

Çizgi roman uyarlamaların sinemasal yolculuğu devam ediyor. Her çizgi romanda olduğu gibi Thor’un da tarihine kısaca göz atalım isterseniz. Çünkü bu karakterler bir zamanlar çok hitken birdenbire tarihin içinde durup taş kesiliyor ve çizgi roman fanatikleri dışında fazlaca kimsenin umurunda olmuyor. Thor ilk olarak ilk 1962 yılında yayımlandı. Ve Thor’un ilham kaynağı Hulk, ilginç değil mi? Stan Lee Hulk’u yarattıktan sonra daha güçlü bir karakterin ancak tanrı olabileceğini düşünmüş ve Thor’u yaratmış. Thor karakteri Stan Lee’nin editörlüğünde Jack Kirby’nin çizimleri ve Larry Lieber’in senaryoları ile çizgi roman dünyasına adım attı. İskandinav mitolojisinde yer alan en güçlü tanrı. Odin’in oğlu olan Thor’un gücünün iki kaynağı var. Fırtınaları, şimşekleri, yağmuru kontrol etmesini sağlayan Mjollnir adındaki bumerang gibi hareket eden çekici ve belindeki altın kemeri. Çizgi romanda Odin, oğlu Thor’u kibirli karakterinin düzelmesi için Asgard’dan göndermeye karar verir ve ceza olarak hafızasını silerek dünyaya tıp öğrencisi Donald Blake olarak gönderir. Donald Blake doktor olduktan sonra Norveç’e yaptığı gezide uzaylılar ile karşılaşır ve bir mağaraya sığınır. Bu mağarada karşısına çekici Mjollnir çıkar ve çekici tutmasıyla birlikte Thor ortaya çıkar. Thor’un hikayelerinde mitolojide de yer alan Loki karakteri kötü üvey kardeşi olarak karşısına çıkar.

Bizde ise Thor ilk defa 1979’da yayınlanan Yaman dergisinde yayınlandı. Dergide Thor yerine Tor yazılmıştı. Sonra 1985 yılında Alfa Yayınları çizgi romanı yayınlamaya başladı ve Thor ülkemizde sayfalarda kalan bir macera oldu!

Thor’un dünyaya inmesi bir nevi bir Tanrı yaratıp, onu aşağıya, insanların içine çekmekle eşdeğer tutuluyor. Zaten Thor ve babasından sonraki Asgard Kralı olması arasında duran da bu kararlı ve dik kafalı yapısı. Sağlam bir fizik ve bir mücadelede elde edilen başarı, prensi halkına liderlik etmeye hazırlamak için yeterli değil – öfke patlamaları, öngörüsüz kararlar, fevri hareketler, tüm bunların hepsi bir kralın düşüşünün yolunu hazırlıyor. Bunlar, ortada bir taç taşımanın ağırlığı olmadan da insanın kendi kendini yok etmesine sebep olan şeyler. Film o kadar orta bir yol yaratıyor ki, yani bu tanrılar bazındaki hikayeyi o kadar fazla bizim aramıza sokuyor ki filmin esprili havasında eskiden gelen bir kahramanı izlediğimizi unutuyoruz. Filmin yönetmeni Kenneth Branagh olunca, Ölümcül Oyun gibi psikolojik ve manyak bir gerilime imza atınca Thor’dan da beklentiniz artıyor tabii. Üç boyutlu izlediğimiz Thor ikincisine dönük bir sonlama yapıyor ve genel seyirciyi tam on ikiden vurmayı başarıyor. Başroldeki Chris Hemsworth Türk seyirci için tam bir Kıvanç Tatlıtuğ. Sempati duymamak imkansız, Natalie Portman bu aralar rolden role koşuyor bu kez kafayı deneylerle bozmuş bir bilim kadını rolünde. O yüzden gözleminin ortasına pat diye düşen Thor’a karşı hisleri pek bir yavaş ilerliyor. Yaşlanmayan oyuncu Anthony Hopkins’i Odin rolünde izlemek de bir hayli keyifliydi. Bence Thor’a büyük beklentilerle gitmeyin ve bırakın kendinizi çizgi romanlar hayat bulsun!

 

 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.