Banu Bozdemir

Woody Harrelson adı geçince birçoğumuzun aklına ilk Katil Doğanlar gelir. Huzur bozucu Mickey rolüyle birebir uyumludur zira… Teksas doğumlu Harrelson’un babası bir katildir ve Katil Doğanlar ismi belki de bu yüzden onunla özdeştir… Afişteki kel haliyle tarihe geçti… Anne ve baba boşanınca, annesiyle beraber Lübnan’ın yolunu tutan yine kendisidir…

İlk sinema filmi olan Wildcats da Goldie Hawn’la rol aldı. Wesley Snipes’le başlayan dostluğu onları Mney Train, White Men Can’t Jump ve Play İt to the Bone filmlerde de bir araya getirdi…L.A. Story isimli 1990 yapımlı filmde Steve Martin ile aynı sahneyi paylaştı, ardından gelen filmleri arasında The Cowboy Way, Scorched, tek başına kotardığı ED Tv, Kingping ve elbette ki Natural Born Killers filmleri onu gittikçe başarıya götürdü.2003 yılında Anger Management filminde kısa rolde görünen Harrelson,1996 yılında İnsanlar Larry Flynt’e Karşı isimli filmiyle Akademi Ödülüne aday gösterildi.
Aslında çok da başrollerin adamı değildir, öyle bir havası da yoktur. Yüzü sevimlidir ama bir tarafı hep karanlıktır. O filmlerde farklı bir yönden esen bir rüzgar gibidir. A Prairie Home Companion’da sevimli ve dalgacı bir kovboy olsa bile, Katil Doğanlar’daki yüzü zaman zaman perdeyle aramıza girer! İnci Kırmızı Hat, İhtiyarlara Yer Yok, Yedi Yaşam, Sibirya Ekspresi gibi hatrı sayılır filmlerde de vardı… Ve özellikle bu sene 2012, Zombieland ve A Takımı filmlerinde karşımıza çıkıyor…

Film dışı özellikleri arasında evde ot yetiştirmek de yer alıyor. Mahkemede bunu tıbbi amaçlı ürettiğini söylemiş, kanser hastası bir gencin evinde yetiştirdiği marihuananın kefaletini de ödemiştir. Antik çam ağaçlarının kesilmemesi için kendisini Golden Gate Köprüsü’nün en yüksek yerine zincirlemiştir… Yani tek kelimeyle çılgındır, eylemleri bile anlamlıdır!

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.