Gittiğim yerlerle ilgili bir iki kelam etmeyi seviyorum, 7-10 Aralık tarihleri arasında Fethiye’de yapılan Fethiye Film Festivali’ndeydim. Fethiye’nin (kabak, Kelebekler, Faralya, Ölüdeniz, Kayaköy) etrafını gençken tavaf etmiş biri olarak Fethiye’nin içini ilk defa keşfetme imkanım oldu. Ve bayıldım, yeşille mavinin yakın uyumuna bir kez daha hayran oldum.
Festivalin bu yıl ilki yapıldı, Fethiye Fotoğraf ve Sinema sanatı Derneği tarafından organize edilen festivale Canan Tor başkanlık ediyor.
Seneye uluslararası olması düşünülen, daha çok kısa metrajlı filmlerin gösterildiği, uzun metrajlı filmlerin de yer aldığı festival ilk yıl olmasına rağmen deneyimli, sahiplenici ve heyecanlı bir ekibin ellerine teslim edilmişti. Fethiye’nin eski adı Rumların uzak diyar anlamında kullandıkları Meğri kelimesinden gelerek değişime uğramış ve bugünkü şeklini almış. Artık betona teslim olsa da en iyi plaja sahip Ölüdeniz ve büyülü bir gerçekliğe sahip Kayaköy Fethiye’nin iki farklı yüzünü temsil ediyor. Ömer Kavur’un bir mekan tasviri, karakteri Ali’nin içsel bir duyguyla kendisini teslim ettiği, adeta Kayaköy’e adanmış izlenimi uyandıran Gece Yolculuğu filmini anmadan olmazdı. Festivalde ‘Kavur’ belgeseliyle son yıllarda adından sıkça söz ettiren Fırat Özeler ve festival ekibinden Efser Semizoğlu’nun sunumlarıyla Ömer Kavur sinemasının üzerinden hızlıca geçmiş olduk. Ardından da Gece Yolculuğu filminin gösterimi eski bir kilise ve sonrasında bir sinema salonu olarak kullanılan Likya Sanat Yolu’nda gösterildi.
Fethiye’ye taşınmış, orada kültürel yolculuğunu sürdüren iki isim Yalçın Savuran ve Önder Şengül’de deneyimlerini bizlerle paylaştılar. Önder Şengül’ün Kayaköy’de bağımsız olanaklarla çektiği Balinanın Bilgisi filmiyle ilgili bilgi aldık…
Muğlalı yönetmen olarak nam salmış eski dost Yüksel Aksu’yu festival bünyesinde görmek ve ondan yine hatip ve kadim bilgiler almak keyifliydi. Kendisi bu aralar çektiği Cem Karaca filminin montajıyla uğraşıyor, Yılmaz Güney ile ilgili film çekmek istediğini de söyledi, böylece benim yıllarca dillendirdiğim isteğim de gerçek olacak gibi görünüyor. Aksu’nun festivale de katkısı olacağı aşikar.
Gelelim gösterimler kısmına. Fethiye’ye sokağa açılan bir salon yakışır desem de maalesef bulamadım. Gösterimler oranın tek alışveriş merkezinin içinde bulunan Aksin Sinemaları’nda yapıldı. Gerçekten de ilgi büyüktü, o yüzden halkın ilgisiyle bu festivalin devam edeceğine olan inancım katlandı. Canan Hanım’ın enerjisiyle ve ekibinin azmiyle bu festival güzel yerlere gelir diye düşünüyorum, ilkine tanıklık etmek benim için de güzel bir anı oldu. Nice nice yıllara Fethiye Film Festivali…