Ben bu yazıyı yazdım ki, filme ‘vizyona giremez kararı çıkmış… Alt kurul, üst kurula devretmiş oradan da ret cevabı çıkmış.. Ben iyi niyetli bir yazı yazmışım halbuki, buzlandı ve vizyona öyle girecek diye!

Lars Von Trier’in toplam uzunluğu beş saati bulan Nymphomaniac / İtiraf filmini !f’ten ve vizyondan önce izleyiverdik ama oto-sansürlü halini. Biliyorsunuz vizyon ve festival bazen farklı işliyor. Festivalde sansürsüz izlediğimiz filmler vizyonda sansürleniyor ya da en üst sınırda +18 olarak vizyona giriyor. Ama İtiraf için oto sansürsüz girmek demek hiç vizyon yüzü görmemek demek olduğu için peşinen oto sansürlü kopyayı sokmuşlar filmin dağıtımcısı olan Özen ve Umut Sanat Filmcilik. Filmde ereksiyon görüntülerini buzlanmış bir halde izledik ama kadın cinsel organına yönelik herhangi bir buzlanma yoktu, sanırım o konuda bir sansür yok. O ayrı bir konu tabii ama dediğim gibi yapımcı buzlu ve buzlu olmayan versiyonlar hazırlamış ve onları ülkelerin durumuna, festivallerin algısına göre servis ediyor. Bu zaten başlı başına bir sansür yani oto sansür olarak görülen şey, sonrasında tamamen sansürü dayatıyor. Çünkü dayatılan algı sonucu yapımcılar olmasa bile dağıtımcılar filmlere oto sansür uygulayarak vizyona sokacak gibi görünüyor. Bu da bayağı büyük bir sorun!

Cennetin Düşüşü…

Haziran 2013’te Gezi Parkı’nda başlayıp tüm Türkiye’ye yayılan Gezi Direnişi’ni anlatan Cennetin Düşüşü belgeselinin yapımcısı Hakan Alak ile konuştum. Film bu ay vizyona girecekti ama vazgeçmişler. Aslında vizyona girse, gösterilse iyi olurdu. Bu durumda festivallere iş düşüyor, Mısır’dan gelen Meydan belgeseli süreci içinden çeken çok başarılı bir anlatım, o bu ay vizyonda. Mutlaka izleyin. Cennetin Düşüşü ise internet vs üzerinden dağıtıma girecek ve DVD’si çıkacakmış. Umarım çok pahalıya satılmaz da herkesin ruhuyla sahiplendiği o günler herkes tarafından izlenebilir. Adalet vurgusunu öne çıkaran Cennetin Düşüşü belgeselini, Asi Ruh ve Hile Yolu’nun da yönetmenliğini üstlenen Ersin Kana Yönetiyor. Belgeselin yapımcıları arasında Avukat Efkan Bolaç da var. Gazın içinde dakikalarca kalan kızın çığlıklarına dikkat!

 

Sinema salonu mu sallanan yatak mı?

Şimdi salonlardan, konforundan, eskisinden yenisinden konuşmayı çok severiz ya… Galiba kendini bu kadar yenilemesine, dekor değiştirmesine rağmen yenilenmeyen tek salon Cinemaximum Fitaş. Kendisini son yıllarda !f İstanbul nedeniyle çok fazla ziyaret eder olduj. Başik gibi sallanan koltuklarında adeta film izlemeyin de uyuyun der gibi muamele görüyoruz. Biraz daha sallansa arka koltuğa yatacak denli esnek olanları var. Bu durumda film izlerken kimi zaman sallanmaktan, kimi zaman altyazıya odaklanamamaktan film de heder oluyor. O yüzden @dirensinema köşemde seyircisini memnun edemeyen salonların da olmasını istiyorum. Aynı sorunu Beyoğlu Sineması’nda da yaşıyoruz ama onu sineye çekmesini de biliyoruz. Ama bir zincirin bir parçası olmuş Beyoğlu Cinemaximum Fitaş’a yakışmıyor gerçekten de böyle koltuklar!

Konuşma yasağı da yasaktır!

Mahsun Kırmızıgül son filmi Mucize’nin çekimlerini tamamlamış. Talat Bulut, Şenay Gürler ve Sinan Bengier gibi isimlerin olduğu filmle ilgili konuşma yasağı yemeleri de bir sansür değil mi? Düşünsenize bir filmde oynuyorsunuz ama tek kelime edemiyorsunuz. Neden? Çünkü sizinle sözleşme imzalanıyor, konuşmayacaksın deniyor ama siz filmin oyuncusu olarak lanse ediliyorsunuz . Bu bana garip geliyor hatta bir sürü oyuncunun bu konuyu çok fazla ciddiye aldığını görebiliyorum. Mahsun Kırmızıgül’ün tarzı da bu olsa gerek ne diyelim ama diren sinemalık bir mevzu olduğunu da düşünmeden edemiyorum!

 

 

 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Sinema yazarlığına Klaket sinema dergisinde başladı. Dört yıl Milliyet Sanat dergisi ve Milliyet gazetesinde sinema yazarı, kültür sanat muhabiri ve şef yardımcısı olarak çalıştı. İki yıl Skytürk Televizyonunda sinema, sanat ve ‘Sevgilim İstanbul’ programlarında yapımcı, yönetmen ve sunucu olarak görev aldı. Antrakt Sinema Gazetesi’nde iki sene editör olarak çalıştı. Tarihi Rejans Rus Lokantasına hazırlanan ‘Rejans Tarihi’ ve ‘Rejans Yemekleri’ kitabının editörlüğünü yaptı. Rejans Rus lokantası başta olmak üzere birçok şirketin basın danışmanlığı görevini üstlendi. Film + sinema dergisine Türk sineması röportajları yaptı. Küçük Sinemacılar, Benim Trafik Kitabım, 'Çevremi Seviyorum' adı altında on iki tane ‘çevreci’, dört tane fantastik çevre temalı yirminin üzerinde çocuk kitabı bulunuyor. Sosyal medyada yolunu kaybeden bir genç kızın maceralarını anlattığı ‘Leylalı Haller’ yazarın ilk romanı. Kaşif Karınca ise beyaz yakalılara çocuk kafasıyla yazdığı ufak bir yaşam manifestosu özelliği taşıyor. TRT’ye çektiği ‘Bakış’ adlı bir kısa filmi bulunuyor. Halen aylık sinema dergisi cinedergi.com'un editörü, beyazperde.com ve öteki sinema yazarı. Kişisel yazılarını paylaştığı banubozdemir.com sitesi de bulunan yazar filmlerde ve festivallerde jüri üyesi olarak görev alıyor, filmlere basın danışmanlığı yapıyor, sinema ve kısa film atölyelerinde ders veriyor. Çocuklarla sinema ve çevre atölyeleri düzenliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.