Sualtı Taarruz (SAT) komandolarının özel haftasından esinlenerek hazırlanan ‘Özel Tim Semender’ belgesel serisi TRT Belgesel’de ekranlara gelmeye devam ediyor. Yüksek atletik kabiliyetlere sahip 13 sivil sporcu, emekli SAT komandosu Bülent Kuru ile tanışıyor ve gerçeklerle yüzleşiyor. SAT komandosu eğitimlerinin en zor haftasından esinlenerek tasarlanmış bir eğitim simülasyonunu pes etmeden tamamlamak için bir araya geliyor. Akıncı belgeseli, 25 Litre, İklim Meselesi gibi projelere imza atan, yapımcı ve yönetmen Altuğ Gültan ve Burak Aksoy ‘Özel Tim Semendir’i Cinedergi okuyucuları için anlattı. Her bölümde fiziksel ve duygusal zorlandıklarını ifade eden yönetmen Altuğ Gültan ve Burak Aksoy “Tüm güvenlik ve sağlık önlemlerini almamıza rağmen işin doğası gereği stres seviyesi çok yüksek bir projeydi. Bunun yanı sıra duygu ve dramanın çok ön planda olduğu bir süreç yaşadık. Çekim aşamasında bile bazı noktalarda tüylerimizin diken diken olduğu, bir film sahnesini andıran anlara şahit olduk.” dedi.

Özel Tim Semender’ belgeseli fikri nasıl doğdu?

Aslında biz bu proje öncesinde daha çok çevre ve teknoloji üzerine belgeseller çeken bir ekiptik. Akıncı belgeseli, 25 Litre, İklim Meselesi gibi projelere imza attık. Dolayısıyla bir sürecin içerisine dahil olup, tüm gerçekliğiyle ekrana taşımak bizim uzmanlık alanımız oldu. SAT gibi özel birliklerin eğitim süreçleri de özel ilgi alanımız diyebiliriz. SAT eğitimleri insan sınırlarının fiziksel ve zihinsel olarak en zor şartlarda test edildiği bir ortam. Bu sürece ileri seviye sivil sporcuları dahil ederek bir deneyim tasarlarsak sonucun ne olacağını merak ettik ve fikrimizi TRT Belgesel ekibiyle paylaştık. Sağ olsunlar bize güvendiler ve ‘Özel Tim Semender’ belgesel projesi hayata geçti.

CEHENNEM HAFTASI

 Nasıl bir ön çalışma gerçekleştirdiniz?

Proje yeşil ışık almadan önce ilk olarak emekli SAT komandosu ve eğitmeni Bülent Kuru ile bir araya geldik. Kendisi bu işe sıcak bakmasaydı böyle bir projenin gerçekleşmesi imkansızdı zaten. Daha sonra SAT eğitimlerinin en zor safhası olan ve SAT komandoları arasında Cehennem Haftası olarak bilinen, yaklaşık 6 günlük eğitim sürecine odaklanmaya karar verdik. İsminden de anlaşılacağı gibi bu özel hafta, kursiyerlere 6 gün boyunca günde 1-2 saat uykuyla sürekli fiziksel ve psikolojik baskı yapılarak, sadece en kuvvetlilerin pes etmeden ayakta kalabileceği şekilde tasarlanıyor. Ancak bu eğitim genelde aylar süren SAT kursunun ileri aşamalarına doğru gerçekleşiyor. Dolayısıyla kursiyerler Cehennem Haftasına girmeden önce belli bir dayanıklılık seviyesine ulaşmış oluyor. Biz de bu süreçten esinlenerek Cehennem Haftasını sporcuların sınırlarını sonuna kadar zorlayacağımız bir seviyeye indirdik. Bütün olasılıkları hesap etmeye çalışarak, emekli SAT eğitmenlerimizin moderatörlüğünde 6 gün durmadan sürecek bir senaryo tasarladık ve katılımcıları bu senaryonun içerisine bıraktık.

BU KADAR İLGİYİ BEKLEMİYORDUK

 13 sporcu nereden katıldı? Nasıl bir araya geldi?

Katılımcıların başvuru yapabilmesi için program ismi altında sosyal medya hesapları kurduk. Biz de beklemiyorduk ancak kısa sürede birçok başvuru geldi. Son dönemlerde askeri eğitim içerikleri oldukça popüler sanıyorum. Daha sonra eğitmenlerimizle birlikte gelen başvuruları değerlendirdik. Sporcuların çoğunluğu kendi branşlarında derece yapmış isimlerden seçildi. Bir kişi İzmir’den katıldı onun dışında tüm kursiyerler İstanbul’dan katıldı.

 Belgesel nerede çekildi?

Belgesel Şile’de Bülent Kuru’nun sivillere ve kurumsal firmalara kendi seviyelerine göre askeri simülasyon eğitimleri verdiği alanda çekildi. Biz bu alanı yeniden tasarlayarak programa uygun hale getirdik.

‘Özel Tim Semender’ için kimlerden ve nasıl destek aldınız?

Açıkcası en büyük destek eğitmenlerimiz ve TRT Belgesel ekibinden geldi. Her iki tarafında tecrübelerinden yararlanma fırsatımız oldu. Bunun dışında ekipman sponsorlarımız vardı. Özellikle kıyafet ve donanım sponsorumuz Anafarta Taktik’in çok büyük emekleri var. Kısa süre içerisinde bize çok güzel fırsatlar sundular. Bu gibi askeri programlarda kıyafet ve donanım işin kalitesini yukarıya çeken bir unsur olduğu için onların da sayesinde çok güzel görüntüler elde ettiğimizi düşünüyoruz.

 Çekimler sırasında zorlandığınız bölümler oldu mu?

Zorlanmadığımız bir bölüm olmadı açıkcası. Tüm güvenlik ve sağlık önlemlerini almamıza rağmen işin doğası gereği stres seviyesi çok yüksek bir projeydi.

 Belgeseli çekerken kullandığınız kameraların bir özelliği var mı? Özellikle bu iş için yurt dışından getirilen ayrıca bir teknik malzeme oldu mu?

Biz formatlarımız gereği hızlı hareket edebileceğimiz mobil ve maksimum görüntü alabileceğimiz kamera ekipmanlarını tercih ediyoruz. Bu sebeple uzun zamandır Sony ailesinin kameralarını kullanıyoruz. Bu işte de özellikle Görüntü Yönetmenimiz Barış Aygen’in tavsiyesiyle düşük ışıkta bile yüksek performans alabildiğimiz Sony FX9 kameraları tercih ettik. Bunun yanı sıra aksiyon sahnelerinde gimble ve drone’larla anlatıma katkı sağlamaya çalıştık. Bu kamera ve ekipmanlarla çalışarak durağan ve sabit planlardan ziyade aksiyonun içerisine girme olanağı elde ettik.

ZİHİNSEL DAYANIKLILIK VE KARARLI OLMAK

 SAT komandosu olmak isteyen gençlerimize nasıl bir mesaj veriyorsunuz?

Bu soruyu bizden ziyade hocalarımızın cevaplaması daha sağlıklı olacaktır ancak gözlemlediğimiz kadarıyla fiziksel dayanıklılığın yanı sıra zihinsel dayanıklılığın ve kararlılığın da aynı derecede önemli olduğunu söyleyebiliriz. Yani SAT komandosu olabilmek bir spor başarısı elde etmenin çok ötesinde bir durum.

 Bundan sonraki hedefleriniz ve yeni projeleriniz neler olacak?

Önümüzde henüz ismini açıklayamayacağımız ama bizi çok heyecanlandıran bir proje var. Bunun dışında gerçek bir hikayeden esinlenen bir filmi çekmek ve izleyiciden gelen geri dönüşlere göre Özel Tim Semender serisinin yeni sezonunu, yeni hikayelerle hayata geçirmek gibi hedeflerimiz de mevcut.

GERÇEK BİR HİKAYENİN FİLMİNİ ÇEKMEK İSTİYORUZ

 Aslında ‘Özel Tim Semender’ çok iyi bir sinema filmi olur. Düşünüyor musunuz?

Bu konu ve benzerlerinin aslında sinemada yeri olduğunu düşünüyoruz. Gerçekten duygu ve dramanın çok ön planda olduğu bir süreç. Bu işin çekim aşamasında bile bazı noktalarda tüylerimizin diken diken olduğu, bir film sahnesini andıran anlara şahit olduk. Dediğim gibi gerçek bir hikaye üzerine film çekmek gibi bir hedefimiz var, bu proje cehennem haftası veya başka bir askeri konu neden olmasın.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.