Mahershala Ali and Alex R. Hibbert in Moonlight (2016)

Sekiz dalda Oscar adayı olan Moonlight bu hafta izleyicinin karşısına çıkıyor. İnsan ruhunun karanlık dehlizlerinde kendini tanıma çabasına şahit olacaksınız…

Oscar adaylarının hepsini seyrettiğimde Moonlight filmini hem içeriği hem de sinema dili açısından bütün rakiplerinden önde görüyorum. Benim için bir filmin derdini nasıl söylediği önemlidir ama daha da önemlisi ne söylediğidir. Bu anlamda Monnlight çok katmanlı bir film. Bize bir erkeğin cinsel kimliğini tanıma çabasını gösterirken aslında insan olarak hayatta duruşumuzu nasıl sergileyeceğimizi, daha da önemlisi o duruşu bulma sürecinin ne kadar karanlık ve zor olabileceğini anlatıyor. Söz konusu erkek olduğunda baba örneğinin belirleyiciliği filmin önemli mesajlarından. Miami’de yaşayan küçük Chiron adlı siyahi çocuğun zaman içinde büyümesi ve demin anlattığımız evreleri filmin odağında. Chiron karakterininin küçüklük, ergenlik ve genç bir erkek olduğu dönemi üç farklı oyuncu canlandırıyor. Alex R. Hibbert, Ashton Sanders, Trevante Rhodes birbirinden değerli performanslar göstermişler. O kadar inandırıcı oyunları varken sekiz dalda Oscar adayı olan bu filmde niye en iyi erkek dalında bu isimler aday değil anlamış değilim. Mesela Chiron’un ergenlik dönemini oynayan Ashton Sanders şu an Oscar’a aday gösterilen bütün en iyi erkek dalındaki isimlerden kat ve kat ileride. Üstelik çok genç bir isim olsa bile geleceği parlak. Geçen yıl siyahi oyuncuların yer aldığı veya siyahi insanların dertlerini anlatan filmlerin önünün kesildiği yönünde bir dolu tartışma varken bu yıl bir çok bu tür film adaylık kazanmış durumda ama Moonlight’tan en iyi erkek dalında aday çıkmamasını Oscar’ın bu konudaki samimiyetsizliğine bağlıyorum. Yani tartışmalar dinsin, siyahiler sussun diye adaylıklar dağıtılmış ama en güçlü oldukları yerde esameleri okunmamış gibi. Yine de filmin yönetmeninin önünü kesebileceklerini sanmıyorum. Barry Jenkins çok genç bir yönetmen ve Moonlight yönetmenin ikinci uzun metraj filmi. Ama bu yaşta Terrence Malikvari bir filmi kotarabilmiş. Üstelik bizim yönetmenler gibi klişelere dayanmamış. Malik’in sinemasını özümsemiş ve kendine göre yorumlamış. Bu haliyle benim Malik sinemasından daha fazla hoşuma giden bir dil oluşturmuş. Bu yönetmenin filmlerini takip edeceğim. Tek kuşkum Moonlight’ın yönetmen için çok kişisel bir film olup olmadığı konsunda. Böyle olursa tek atımlık bir kurşun gibi kendini tüketmiş olabilir. Farklı konularda, farklı filmler çekmesini bekliyorum. O zaman Barry Jenkins’in yolu çok daha uzun olabilir. Yönetmenlik becerisi derken küçük dokunuşlar çok önemli. Mesela Chiron karakterinin farklı yaşlarda faklı lakaplarla anılması senaryonun bütününün önemli bir parçası. Küçüklükte Little olarak adlandırılan Chiron ergenliğinde kendini bulmak yolunda annesinin verdiği isimle yani belirsizlikler içinde tanımlanıyor. Ama genç bir erkek olduğunda Black adını alıyor. Daha sertleşmiş yolunu bulmak için adımlar atmış bir adam. Yazının başında dediğimiz gibi bir erkeğin varoluşsal problemlerini çözme yolundaki en önemli rehberi babasıdır. Bu rehberi kaybeden erkeğin yolculuğu daha zorlu ve hatalara açık bir dönem haliyle. Film bunu çok iyi işlemiş. Chiron karakterinin baba örneği onu sokakta yalnız bulan ve himayesine alan Juan. Juan karakteri filmde göreceli olarak kısa bir role sahip olsa da Chiron karakterinin üzerindeki etkisiyle öne çıkıyor. Juan karakterini canladıran Mahershala Ali o kadar iyi bir perfomans gösteriyor ki en iyi yardımcı erkek dalında Oscar adaylığını kapmış. Mahershala Ali’nin canlandırdığı Juan karakterinin senaryodaki tek etkisi baba örneği olmak değil. İyi yürekli insanların hayatı nasıl etkilediğini, bütün karanlıkları küçücük bir mum ışığının yenebildiği gibi, iyi yürekli insanların kelebek etkisi gibi birçok insanın hayatını güzelleştirebildiğini gösteriyor bize Mahershala Ali. Zaten filmin bütün mesajlarının özü onun kısa bir diyaloğunda yatıyor. “Bir noktada kim olduğuna karar vermelisin. Bu kararı başkalarının vermesine izin veremezsin.” İşte Moonlight benim için bu. Son söz olarak filmin yaş sınırlaması ile vizyona gireceğini hatırlatalım.

 

FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Moonlight
Yönetmen: Barry Jenkins
Senarist: Barry Jenkins
Oynayanlar: Trevante Rhodes, Andre Holland, Janelle Monae, Ashton Sanders

Yapım: 2016, ABD, 111 Dak.

Serdar Akbıyık
1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.