Geçtiğimiz sayıda duyurduğumuz yaz dizilerinden biri olan Kiralık Aşk, Star TV ekranlarından cuma akşamları izleyici ile buluşmaya başladı.

Senaristliğini bir dönem 1 Kadın 1 Erkek dizisinin senaristliğini yapan Meriç Acemi’nin yaptığı dizinin gerek reytingleri, gerekse sosyal medyada yer alan izleyici yorumları diziye ilişkin ilk izlenimlerin olumlu olduğu yönünde. Başrollerinde; Elçin Sangu (Defne), Barış Arduç (Ömer), Salih Bademci (Sinan), Sinem Öztürk (Yasemin), Nergis Kumbasar (Neriman) Levent Ülgen (Necmi), Hikmet Körmükçü (Türkan) ve Ferdi Merte’in (Hulusi) yer aldığı dizinin ilk bölümünün konuk oyuncusu ise ilk kez bir dizide yer alan Helin Avşar’dı.

Bu yazının yazıldığı esnada henüz ilk bölümü ve ikinci bölümünün fragmanları yayınlanmış olan ve Aydilge’nin seslendirdiği jenerik şarkısında da mucizelerden doğan bir aşk hikayesinin sinyallerini veren dizinin konusu ise şöyle: Genç, yakışıklı, çalışkan, işkolik ve disiplinli Ömer oldukça yetenekli ve başarılı bir ayakkabı tasarımcısıdır. Sebebini bilmediğimiz bir küslük yaşadığı dedesinin para konusundaki tehditleriyle yengesi Neriman, Ömer’i evlendirmek için elinden geleni yapsa da onu ikna edememektedir. Ömer’i evlendirmek için altı ayı olan Neriman son çare olarak Ömer’in aşık olabileceği bir kadın profili yaratmaya karar verir. Bu oyun için seçtiği isim ise Ömer’in ortağı Sinan’a platonik bir aşk besleyen garson kızımız Defne’dir.

Aşk oyununun bir diğer öznesi olan Defne ise; şeker hastası anneannesi, kız kardeşi ve üç aylık kiralarını ve dahası tefeciden aldığı paraları sözde ortağına kaptıran abisi ile yaşamaktadır. Aynı gün içerisinde birikmiş kiralarını istemek için kapılarına dayanan ev sahibi ile kavga eden, işe geç kaldığı için patronundan azar işiten, hiç tanımadığı Ömer’in yengesinin kendisine bulduğu gelin adayından kurtulmak için kendisini öpmesi üzerine işten kovulan ve tefeciler tarafından kaçırılan abisini kurtarmak için iki yüz bin liraya ihtiyacı olan Defne’nin içinde bulunduğu bu durum Neriman’ın teklifini kabul etmek zorunda kalmasına neden olur. Bu noktada unutulmaması gereken Defne, Neriman’ın teklif ettiği dört yüz bin lirayı değil ihtiyacı olan kadarını alır. Böylece Defne’nin bu oyunu oynaması görece meşrulaşır.

Bu oyun sürecinde öncelikle Neriman, Defne’yi ideal aşk kadını “teknik-taktik” reçetesine göre tekrar yaratır. Defne artık saçı, makyajı, topuklu ayakkabıları, süzülerek yürüyüşü, evlenene kadar yüzünden silinmemesi gereken gülümsemesi ve kendisine aşık olmasını istediği erkeğe zorla benzettiği zevkleri ile Ömer tarafından aşık olunmaya hazır bir kadındır. Bu süreçte Neriman’ın oyuna müdahaleleri ile Defne’nin sakarlığı ve tecrübesizliği romantik dizinin komedi unsurunu oluştururken Ömer’in gözünde sevimli bir Defne yaratacağa benziyor. Ömer’le evlenmek isteyen Yasemin’in çaldığı tehlike çanları ise kaçınılmaz olarak dizinin tansiyonunu arttıracak ve dolayısıyla izleyicinin ilgisini çekecek gibi görünüyor.

Gelelim dizinin ilk bölümde bana hissettirdiklerine; hikayenin hızlı akışı izleyiciyi sıkmayan bir yaz dizisi işareti veriyor. Yine de ilk bölüme dair kafama takılan bir kaç noktaya değinmem gerek. Öncelikle Defne’nin abisinin tefeciler tarafından kaçırıldığı sahne gerçeklikten oldukça uzaktı. Uzak olduğu nokta teoride tefecilerin bir adamı rehin alması değil ki bu durum bir çok dizi ve filmin vazgeçilmez aksiyonu ne yazık ki, aksiyonun oluş biçimi ve oyunculuklar ne gerek var şimdi bunlara dedirtti bana maalesef. İşe geç kalan Defne’nin telefon etmek yerine sokakta koşturarak İsmail’i uyandırmaya gitmesi de aynı gereksizlikte bir sahne kanımca.   Bir diğer nokta, Ömer karakteri üzerinden erkek bedeninin bakışın nesnesi, diğer bir ifade ile arzu nesnesi haline getirilmesi durumu. Kadın ya da erkek fark etmeksizin bedenin metalaştırılması oldukça rahatsız edici bir durum. Yoksa postmodern tüketim kültürünün oyunları mı bunlar? Bunlara ek olarak, Defne’nin ilk önce çalıştığı mekanda, sonrasında iş yerinde Sinan’la karşılaştığı sahnelerde ve aslında ikinci bölümün fragmanlarında da bu kadar aptal aşık modunda temsil edilmesi kadının temsiline ilişkin bir sorunsal mı onu da bilemedim. Dizi izlenir mi? reyting savaşından galip çıkıp yeni sezonda da devam eder mi? Sanırım bütün bunlarla ilgili net bir şeyler söylemek için henüz erken. Ama dizinin yaz sezonunda izleneceğini söyleyebilirim. Zamanla göreceğiz…

NERGİZ KARADAŞ

Ankara doğumlu olan Nergiz Karadaş, 2007 yılında Başkent Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo TV ve Sinema bölümünü bitirdikten sonra Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Radyo TV ve Sinema Anabilim dalında “Türk Sinemasında Bir Oyunculuk Analizi: Şener Şen Örneği” başlıklı yüksek lisans tezini tamamladı. 2017 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sinema-TV Anabilim Dalı’nda “1980 Sonrası Türk Sineması’nda Zenginlik Temsilleri Üzerine Bir Alımlama Çalışması” başlıklı doktora tezini tamamlamıştır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümünde Dr Öğretim Üyesi olarak çalışmaktadır. İki yılı aşkın bir süredir Cinedergi’de dizi kritik yazarı olan Nergiz Karadaş’ın uluslar arası ve ulusal hakemli dergilerde, kitaplarda sinema ve kültürel çalışmalar ile ilgili yazılmış makaleleri bulunmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.