Fırat Sayıcı
Mia Thermopolis / “Acemi Prenses”
İlk İzlenim: Çirkin ördek yavrusu…
Konuştukça: İyi niyetli, sakar, hayalperest…
Artıları: En büyük artısı milyonda bir rastlanacak şansı.
Handikapları: Gerçek anlamda bir prenses olabilmek için gereksiz yere sabırsızlanıyor.
Yaşam Felsefesi: En büyük hayalim bir prenses olamak!
Hayattaki Düsturu: Her kızın içinde bir prenses yatar.
Tanıyınca: İlk görüşte kanınız kaynamasa da, sıradanlığı yüzünden dikkatinizi bile cezbedemese de, emin olun ki, bu çirkin ördek yavrusu bir kuğuya dönüştüğünde ağzınız açık kalacak.
Andy Sachs / “Şeytan Marka Giyer”
İlk İzlenim: Şaşkın, dağınık, şirin…
Konuştukça: Panik atak ve düzensiz kişiliği hem hareketlerine hem de laflarına yansıyor…
Artıları: Kendi dünyasında ulaşılamaz gördüğü mevki ve durumları elde etmek için fazlasıyla kararlı.
Handikapları: Tertipten uzak hayatı, düşmanlarına karşı bile hoşgörüyle yaklaşması, moda konusunda vurdumduymazlığı…
Yaşam Felsefesi: Sabredersem başaracağımdan eminim!
Hayattaki Düsturu: Modadan pek anlamam. Ancak modayı öğrenebilirim!
Tanıyınca: Andy kendi halinde bir kız. Kimseye zararı dokunmayan, insanların neden modaya bu kadar önem verdiğini anlayamayan, ancak yeri ve zamanı gelince konusunda uzman olan tatlı bir kız. İş çıkışı birlikte bir şeyler içmek isteyebileceğiniz hoş sohbet biri…
Anne Hathaway
1982 doğumlu güzel oyuncu, “Acemi Prenses”deki şirin Mia karakteriyle girdi dünyamıza. “Şeytan Marka Giyer” filmiyle de sektördeki yerini sağlamlaştırarak, kendisine yapılan rol tekliflerini katlayan -iri gözlü- güzel oyuncu, Hepburn’den favori aktrisi, Streep’ten de idolü olarak bahseder. Tıpkı Mia gibi, sinema sektörünce önceleri fazla önemsenmeyen Hathaway, Andy rolüyle gözleri üstüne çekmeyi başardı. İsminin Shakespeare’in eşinden geldiği bilinen Anne Hathaway, birkaç yıl içinde oyunculukta göstereceği adımlarla ciddi ödüller de kazanacağa benzer.
