1 Mart 1966 doğumlu yönetmen Zack Snyder, kuşkusuz blockbuster sineması denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri. Dawn of the Dead’in yeniden çevrimiyle başladığı kariyerinde her seferinde bütçeyi, aksiyonu, görsel yapıyı, grafik şiddeti, yeşil ekran teknolojisini, çizgi roman sevgisini, slow-motion sahneleri ve video klip estetiğini fazlasıyla kullanan Snyder, genel olarak bakıldığında kendi sinemasının kodlarını inşa eden bir filmografi ortaya koydu.

300 ve Watchmen filmleriyle çizgi roman uyarlamalarında ne kadar yetkin bir yönetmen olduğunu gösteren Snyder, Man of Steel ve en son Batman v Superman: Dawn of Justice ile 200 milyon doların üzerinde mega bütçelerle iş yapmaya başladı. Snyder’in sinemasının bileşimleri her zaman onun yüksek bütçelerle çalışmasını gerektiriyordu. Buna rağmen hiçbir zaman aksiyon ve fantezi sinemasının niteliksiz yönetmenlerinden biri olmadı, aksine vizyon sahibi ve görsel gözü kuvvetli bir yönetmen dokunuşu sergiledi tüm filmlerinde.

250 milyon dolar bütçeli Batman v Superman: Dawn of Justice 25 Mart 2016’da Türkiye’de vizyona girdi. Film, dünya çapında ilk 3 günde 424 milyon dolar hasılat elde ederek tüm zamanların en iyi 4. açılışını gerçekleştirdi. Türkiye’de ise ilk 3 günde 513.000 kişi tarafından izlendi.

Zack Snyder’in sinemasının nereden nereye geldiğini anlamak için 2004’te Dawn of The Dead ile başlayan ve şu an BvS: Dawn of Justice ile devam eden filmografisine baştan sona bir göz atmakta fayda var.

 

Dawn of the Dead (2004)

Zombi filmleri denildiğinde akla gelen ilk yönetmen olan George A. Romero’nun “Yaşayan Ölüler” üçlemesinin ikinci filmi olan Dawn of the Dead (1978)’in yeniden çevrimine imza atarak kariyerine başlayan Zack Snyder, genelde hüsranla sonuçlanan “re-make” furyasının az sayıdaki başarılı örneklerinden birine imza atarak dikkat çekti. Snyder’in bu 26 milyon dolar bütçeli ilk filmi, tüketim toplumu eleştirisi bakımından Romero’nun 650 bin dolarlık filminin bir tık aşağısında kalsa da, korku / gerilim açısından onunla yarışmayı başarıyordu. Görsel açıdan vizyon sahibi bir yönetmen olacağının sinyallerini bu filmde epey belli eden Snyder, bol kan, patlama ve slow-motion içeren sahneleriyle ilerideki sinemasının nasıl olacağının sinyallerini de vermiş oldu. Film bittikten sonraki “credits” kısmıyla gelen alternatif finalin ayrı bir lezzet olduğunu söylemeye gerek yok herhalde!

300 (2006)

Frank Miller’ın Yunanlılar ve Persliler arasındaki Termofili Savaşı’nı ele aldığı çizgi romanından uyarlanan 300 Spartalı, kuşkusuz Zack Snyder’in en çok ses getiren ve tartışmalara neden olan filmi oldu. Tamamı yeşil ekran teknolojisi önünde çekilen film içerdiği grafik şiddet dozajıyla adeta kan revan içinde epik bir savaş filmine dönüşüyor, 300 Spartalı destanı içindeki mitolojik kahramanlarını görsel bir şölen içerisinde tasvir ederek video klip estetiği ve slow-motion sahne kullanımı konusunda da çığır açıcı bir deneyime dönüşüyordu. Uyarlandığı çizgi romanı adeta storyboard olarak kullanan bir anlatım sergileyen Snyder, Yunanlıları kahraman ve asil, Perslileri ise barbar ve cahil gösterdiği gerekçesiyle ırkçı ve militarist olmakla suçlanmıştı. Buna rağmen sinemaya yön veren yapıtlardan biri olmayı başaran 300, tekniğiyle başta Spartacus dizisi olmak üzere birçok yapıma ilham kaynağı oldu. 65 milyon dolar bütçeli film, 456 milyon dolar hasılat elde edince Snyder mega bütçeli filmlerin yönetmeni olmaya ilerleyen bir filmografi inşa etmeye devam etti.

Watchmen (2009)

Alan Moore’un 12 sayılık çizgi roman serisinden uyarlanan Watchmen, hem Zack Snyder’ın yönetmenliğinde bir zirve noktasını oluşturuyor hem de adını en iyi süper kahraman filmleri arasına yazdırıyordu. Time’ın 1923’ten 2005’e kadar çıkan en iyi 100 ingilizce roman listesine giren tek çizgi roman olan Watchmen, 80’lerin nükleer savaş paranoyası döneminde geçen hikayesiyle süper kahraman yaklaşımına yenilikçi bir bakış açısı getiriyordu. Oldukça kalabalık bir kadrosu ve detaylı, çok yönlü bir hikayesi bulunan Watchmen, politik altmetinler üzerine kurulmuş evreniyle ve güçlü karakterlerinin etkileşimini hikaye içinde hikaye şeklinde anlatan bir kurgu stiliyle öne çıkıyordu. Snyder’in 130 milyon dolar bütçeyle çektiği Watchmen, toplamda 185 milyon dolar hasılat elde edip hak ettiği değeri gişede göremese de, DC Comics’in en iyi eseriydi veilerleyen zamanlarda başyapıt olarak anılmaya başlandı. Snyder, 162 dakikalık filmin daha sonra 191 dakikalık “Ultimate Cut” versiyonunu çıkardı.

Legend of the Guardians: The Owls of Ga’Hoole (2010)

Zack Snyder’in 80 milyon dolar bütçeyle kotardığı ilk animasyon filmi olan Baykuş Krallığı Efsanesi, Yüzüklerin Efendisi ya da Harry Potter tarzı epik bir fantastik hikayeyi baykuşları odak noktası alarak anlatıyordu. Özellikle grafikleriyle, görüntü kalitesiyle ve prodüksiyon tasarımıyla dikkat çeken film, hikaye bakımından pek yenilikçi bir dokunuş içermese de, aksiyon sekanslarındaki slow-motion çekimleriyle, baykuş karakterlerin neredeyse belgesel hissiyatı veren bir gerçekçilikle tasarlanmasıyla ve genel olarak çocuk filmlerinden farklı duran atmosferiyle Snyder’in yönetmen oalrak farkını hissettiriyordu. Film, gişede 140 milyon dolar hasılat elde etti.

Sucker Punch (2011)

Sucker Punch, Zack Snyder’in en kötü eleştiriler alan ve gişede en çok başarısız olan filmi olmasına rağmen yine Snyder’ın tarzını en çok yansıtan yapımların başında geliyordu. Emily Browning’in oyunculuğuyla ve sesiyle açılan “Sweet Dream” şarkısı eşliğindeki video klip estetiğindeki açılış sekansı hala unutulmaz! Watchmen nasıl oldukça derinlikli, felsefik ve karakter analizleri tavan bir filmse Sucker Punch ise bilinçli olarak tam tersiydi. Snyder’in fantezi dünyasının adeta tavan yaptığı filmde görsellik ve aksiyon, salt eğlence sinemasının dinamiklerine bire bir uyum sağlıyordu. Özellikle son 20 dakikada Snyder “klişe yapıyı” öyle bir bozguna uğratıyordu ki, hem şaşırtmayı, hem eğlendirmeyi, hem de sıra dışı bir anlatımla akıllarda yer etmeyi başarıyordu. 82 milyon dolar bütçeli film, 89 milyon dolar hasılat elde etti.

Man of Steel (2013)

Süper kahraman denildiğinde özellikle Superman’e ait birçok film olmasına rağmen bu konuda hiçbiri gerçek anlamda başarılı kabul etmemişti. 2006’da Bryan Singer’ın Superman Returns faciasından sonra sil baştan diriltilmeye çalışılan seri 225 milyon dolar gibi mega bir bütçeyle Zack Snyder’e emanet edildi. Filmin hikaye ve yapımcı kısmında Christopher Nolan’ın da bulunmasıyla Superman bugüne kadar perdedeki en gerçekçi görünümüne ve en dramatik yapısı kuvvetli şekilde işlenişine tanık oldu. Aksiyon sahnelerinin adeta tavan yaptığı 2,5 saatlik film, özellikle son 1 saatinde hızını alamayıp aralıksız aksiyona dönüşerek büyük bir “kakafoni”ye dönüşse de, ilk 1,5 saatinde dramatik ve görsel açıdan yapısını sağlam konumlandırdığı için bugüne kadarki en iyi Superman filmine dönüşmekte bir sıkıntı yaşamıyordu. Lakin, film genel anlamda yine başarılı bulunmadı. Buna rağmen 662 milyon dolar hasıl elde etti.

Batman v Superman: Dawn of Justice (2016)

Marvel’in özellikle The Avengers serisiyle birlikte sinemada süper kahraman parsasını tamamen toplamaya başlamasının ardından Dc Comics’in karşı atağı, en ünlü iki kahramanı olan Batman ve Superman’i karşı karşıya getirmek oldu. Üstelik içine tadımlık olarak Wonder Woman, The Flash ve Aquaman gibi karakterleri de ekleyerek 2017’de başlayacak olan Justice League serisine hazırlık yapıldı. Zack Snyder, Dawn of Justice’in ilk yarısında adeta Christopher N olan’ın Batman’a getirdiği karanlık dünyayı korumayı başarıyor, ikinci yarısında ise görsel açıdan kendi tarzı olan aksiyon sinemasının kodlarını yerleştiriyor. Özellikle bugüne kadar defalarca çekilmesine rağmen Batman’in ailesinin öldüğü hikayeyi filmin hemen başında neredeyse çizgi roman kareleriyle bire bir şekilde anlatıyor, çok sevdiği slow-motion sahnelerinin yardımıyla etkileyici bir kolaj ortaya çıkarıyor. Snyder’in Watchmen’de kusursuz bir şekilde kotardığı bol karakterli yapı burada yer yer eklektik dursa da Justice League serisine hazırlık amaçlı düşünüldüğünde taşlar daha yerine oturuyor. Hans Zimmer’ın klasik notalarıyla Junkie XL’in aykırı bestelerinin birleştiği müzikler ise filmin en iyi yanlarından. 250 milyon dolar bütçeli Dawn of Justice, tıpkı Man of Steel gibi genel olarak kötü eleştiriler alsa da ilk 3 günde dünya çapında 424 milyon dolar hasılat elde ederek ileride 1 milyar dolar hasılatı kesin olarak geçeceğini belli etti.

Halil İbrahim Sağlam

20 Temmuz 1989 yılında İstanbul'da doğdu. Sinemayla 16 yaşında ilgilenmeye başladı ve usta Yeşilçam yönetmenlerinden ders alarak kendini geliştirdi. Kısa metraj filmler yönetti ve senaryolarını yazdı. İstanbul Arel Üniversitesi’nin ve Erciyes Üniversitesi’nin “Sinema ve Televizyon” bölümlerinden mezun oldu. 2011’den bu yana sinema yazarlığı yapıyor. Güney Kore sinemasına ve polisiye romanlara özel bir ilgisi var. İlk uzun metrajlı filmini çekebilmek ve polisiye türündeki ilk romanını yayımlatabilmek için çalışmalarını sürdürüyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.