De Rouille et d’os – Pas ve Kemik – Jacques Audiard (2012)

(Türkiye Gösterim tarihi: 3 Mayıs 2013)

Bünyamin ESEN

Pas ve Kemik/ De Rouille et d’os, Fransız yönetmen Jacques Audiard’ın 2012 tarihli son filmi. Daha önce Yeraltı Peygamberi/ Un Prophet (2009), Yüreğimin Atladığı Kalp Atışı/ De battre mon coeur s’est arrêté (2005), Dudaklarımı Oku/ Sur mes lèvres (2001), Kendinden Kahraman/ Un héros très discret (1996) gibi iz bırakan filmlerini izlediğimiz Audiard son filminde de romantik unsurlarla desteklediği yeni-gerçekçi üslubu ile kendine has çizgisini sürdürüyor.

1952 Paris doğumlu usta yönetmen Jacques Audiard yönetmen ve senarist bir babanın oğlu olarak çocukluğundan itibaren sinema ile yoğrulmuş bir isim. Sorbonne’da felsefe eğitimini yarıda bırakan Audiard, birçok başarılı senaryo yazarak sinemaya giriş yapmış. Bu durum Audiard filmlerinin neden öncelikle senaryo ve hikayesi ile öne çıktığını da açıklıyor. Audiard, 1994 tarihli ilk filmi İşte Böyle Düştüler/ Regarge les hommes tomber ile En İyi Yönetmen dahil üç Ceasar ödülü alan yönetmen, 1996 tarihli filmi Kendinden Kahraman ile de Cannes’da en iyi senaryo ödülünü almıştı. Son filmi Pas ve Kemik de Cannes’da büyük ödüle aday gösterildi; Ceasar, Goya, BAFTA dahil pek çok festivalde büyük ödüle ulaştı.

Audiard, imgelerinde temel olarak toplumsal çelişkilerden, bireylerin hayata tutunma hikayelerinden besleniyor. Filmlerinde arada kalmışların öznel yaşamına eğilen yönetmen çelişkilerle dolu bir çağın analizine katkı sunmaya çalışan biri. Audiard’ın çektiği tüm filmlerin kurgusunu Juliette Welfling’e teslim ettiğini de unutmamak gerek.

Fransız sinemasının 2012’de en iyi filmlerinden biri olan, bu yıl If İstanbul Film Festivali’nde de gösterilen, 3 Mayıs’ta Türkiye’de gösterime girecek Pas ve Kemik Audiard sinemasının da kristalize edilmiş bir örneği niteliğinde. Bu yazımızda son filmi üzerinden Audiard sinemasını irdelemek istiyoruz.

 

Pas ve Kemik: Paslanmış Toplumsallığımız

Pas ve Kemik’in hikayesi ilk bakışta sıradan bir aşk hikayesi gibi görünsede derinlere inildikçe toplumsalın çürütücü yönlerine odaklanmış sağlam bir hikaye ile karşılaşıyoruz.

Filmin iki ana karakteri var, Stephanie ve Ali. Bir akvaryumda katil balina eğitmeni olarak çalışan ve eğittiği bir balina tarafından ısırılarak feci şekilde iki bacağını da kaybeden Stephanie, Fransız toplumunun kıyıda kalmış, yalnızlaşmış ve bunalımdaki kimliğini temsil ediyor. Beş yaşındaki oğuyla yaşam savaşı veren Arap kökenli Ali ise eski bir dövüşçü ve Fransızlaşmış “zenci”nin temsilcisi. Ali kaba saba biri, vurdumduymaz ama derinlerinde hassas bir adam. Stephanie ise bir barbie bebek, oysa güzelliğinin altında nefret ve karmaşa dolu bir kişilik yatıyor. Bir yanda tekinsiz ilişkileri ve açmazlarıyla boğuşan Stephanie diğer yanda ise toplumsalın dışına itilmiş, hayata tutunmaya çalışan Ali çağdaş Fransız toplumunun ve Avrupa insanının güncel gerçekliğini anlatıyor.

Film çekildiği yer cennetten bir köşe sayılan Fransız Rivierası Cote d’Azur. Ancak yönetmenin derdi ne cennetten bir köşe olan tatil merkezine odaklanmak ne de sıradan bir ilişki hikayesini kurgulamak… Aksine bireylerin hikayesi üzerinden politik bir anlatı kurmaya, Fransız toplumunun sosyal problemlerine odaklanmaya, çağdaş Avrupa toplumunun tutunamayanlarının ayrıksı hikayesini anlatmaya çalışıyor. Audiard sıradan insanların gündelik hayatında yer etmiş çelişkileri, kanıksanmış ırkçılığı, Avrupa insanının yanlızlaşmasını, bireyci toplumun gelgitlerini beyaz perdede resmetmeye çalışıyor.

 

Audiard’tan Toplumsal Yaşamın Yapısökümü: Evet, İsyan!

Audiard sınırlarda dolaşmayı seven, bunu bir keşfetme tarzı olarak olumlayan bir yönetmen. Audiard filmlerinin sürekli olarak Fransız toplumunun temellerindeki sorunlar ile muhatap olduğunu görüyoruz. Yoksulluk ve işsizlik, ırkçılık ve sosyal dışlanma, işçi sınıfının dönüşümü ve çürümesi olanca gerçekçi unsurları ile yer buluyor yönetmenin sinemasında. Senaryo ve kurgunun Audiard sinemasının en güçlü yanı olduğunu görmekteyiz.

Hikaye örgüsü ve senaryo Audiard sinemasının belirgin ve temel bir unsuru olsa da onun sinemasında bunun ötesinde bir anlam örgüsünün olduğunu ifade etmeliyiz. Audiard bir nakış özeni ile filmin her saniyesini dokumayı, karakterlerin öznel yaşamları içerisindeki gel-gitlerini resmetmeyi, psikolojik analizlere odaklanmayı tercih ediyor.

Audiard sineması bir telaştan öte bir durup düşünme, bir akıştan çok bir durum, hatırattan çok bir intihar mektubu gibi… Audiard sineması bir isyan sineması. Yeraltı Peygamberi’ndeki Malik de, Pas ve Kemik’teki Ali de toplumsalın dışında kendi alt kültürünü üretmiş karakterler. Onlar birer serseri mayın, dümensiz gemi, yitik birey, anarşi unsuru ve arada kalmış geniş kitlelerin temsilleri. Kullandığı karakterler ve anlam örgüsü ile Audiard sineması Fransız toplumunun güncel gerçekliğini en iyi analiz eden sinemalardan biri.

Avrupa’da azınlık olarak varolmaya çalışan kültür ve toplumların hikayesine odaklanan yönetmenlerin eserleriyle zaman zaman karşılaşıyoruz. Örneğin Fatih Akın filmlerinde Almanya penceresinden azınlıkların varoluş ve kimlik mücadelesini irdeliyor. Ancak Audiard’ın yaklaşımı gerek üslup gerekse de karakterler olarak Alman toplumundaki Türk alt-kültürüne odaklanan Fatih Akın’ın örneğin Duvara Karşı /Gegen Die Wand (2004)’ından farklı. Audiard asimile olmak, dışlanmak tartışmalarının ötesinde kendi doğal akışı içerisinde ele alıyor toplusallığı, daha dingin bir analiz sunuyor. Audiard karakterleri bir aşk ile ıslah olmayacak keskin karakterler, Paris banliyölerinin sinirli çocukları onlar. Audiard’ın kişilikleri, ana akım hikayeden uzak oldukları kadar, alt-kültürlerin de sığınak sunmadığı, daha derin çelişkilerin sembolleri.

 

Gerçek ve Gerçek Üstünün Tekinsiz Sınırları

Audiard sinemasını sınıflandırmak kolay değil. Zira Audiard gerçekçi unsurlardan beslenmesine, temel imgelerini gündelik hayatın karamelize olmuş gerçeklerinden almasına rağmen saf bir gerçekçilik ile yetinmiyor. Yeraltı Peygamberi’ndeki mistik unsurlar yanında Pas ve Kemik’teki derin aşk teması Audiard’ın romantiğin anlatım unsurlarından kopmadığını, yeni bir gerçekçiliğin izini sürdüğünü gösteriyor.

Audiard sineması dünyanın öbür ucundan, Meksika’dan, Alejandro Gonzales Innaritu’da gördüğümüz derin, keskin ve büyülü anlam praksisine sahip. Gerçekçilik ile gerçek üstücülüğü romantik bir potada birleştiren bu akımı bir ölçüde post-Avrupa sineması olarak değerlendirmek mümkün. Yakın dönemde Babil (2006), Paramparça Aşklar ve Köpekler (2000), Beyaz Madde/ White Material (2009), 4 Ay 3 Hafta 2 Gün (2007) gibi yetkin örneklerini gördüğümüz bu akım bireyselerin öznel sıkıştırımışlıklarından kalkarak aslında büyük bir anlatının takibini yapıyor. Her bir parçası bulmacanın çözülmesi için önemli, her bir üretimi büyük resmi anlamlı kılan parçalar olan bu akımın eserlerinde kasvet ve öfke, çaresizlik ve kıstırılmışlık, arayış ve kaybediş, umut ve umutsuzluk yanyana yer buluyor.

 

Öfke ve Nefteri Ayni Anda Anlatabilen Oyunculuk

Audiard sinemasının temel bir özelliğinin de iyi oyunculuk olduğu not edilmeli. Marian Cotillard, Matthias Schoenaerts ve Armand Venture Pas ve Kemik’de oyunculuklarıyla göz dolduruyor. Daha önce Kaldırım Serçesi/ La Vie En Rose ile 2007 yılında Oscar kazanan Cotillard’ın bu filmde de derinlikli bir oyunculuk sunduğunu itiraf etmek gerekli.

Ali’yi canlandıran Matthias Schoenaerts’in ayni anda öfke ve şefkat dolu bir adamı canlandırmadaki becerisi, Stephanie’yi canlandıran Marian Cotillard’ın yaşadığı çelişkileri ve arayışları ifade etmedeki derinliği filmin anlatım diline çok şey katıyor. Bunda Audiard’ın yüze odaklanan, oyuncuya alan açan, hatları keskinleştiren görsel bakış açısının da katkısı var.

Yönetmenin kamera kullanımındaki ustalığı, tüm filmlerinden açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Audiard, sabit kamerayı sevse de karanlığın kullanımı ve ışık oyunlarıyla, mekan örgüsünün inceliği ile, detaylara odaklanarak kamerayı adeta bir pandoranın kutusu gibi kullanmayı tercih ediyor. Bir nevi resimdeki Ultra-Gerçekçilik akımı gibi, tablosunun her santimetre karesini ince ince işlemeyi tercih eden bir yönetmen o.

 

Görüntüyü Büyüye Dönüştüren Adam

Audiard günümüzde Jean-Luc Godard, Philippe Claudel, Claire Denis gibi birkaç yönetmen ile birlikte güncel Fransız sinemasının yeni kuşak gerçekçi akımının en iyi yönetmenlerinden biri unvanını hakediyor. Daha geniş bir perspektiften baktığımızda ise o, Alejandro Gonzales Innaritu, Sofia Coppola, Cristian Mingiu, So Yong Kim, Lukas Moodysson, Abbas Kiarostami, Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne, Ramin Bahrani, Wim Wenders, Cafer Penahi, Steve McQueen, Darren Aranofsky gibi 2000’li yıllarını yaşadığımız tarihsel sürecini bireyden kalkarak yapısökümüne uğratmaya çalışan, suretten çok öze odaklanan, inceliklerden ve gündelik yaşamın görünürlüklerinden beslenen, kendine has yeni kuşakk gerçekçi bir imge skalası üreten daha geniş bir yönetmen akımının da bir parçası.

Yeni-gerçekçi akımın üretimleri sinema tarihi açısından hem dil, hem üslup hem de hikaye olarak önem arzediyor. Zira bu akım; Avrupa’nın finansal kriz, toplumsal dönüşüm, yaşlanma, azınlıkların topluma entegrasyonu, emperyalist asimilisyon, işgal ve sömürünün yeni boyutları, yoksulluk, toplumsal çürüme gibi tartışmalardan geçtiği günümüzde Avrupa toplumlarının ve daha geniş bir skalada batı toplumlarının sosyal dokusunun yapısökümünü yapan eserler önem kazanıyor. Bir yandan toplumsalın kırılgan yönlerini ele alan bu eserler siyasi makyajın ötesinde derin bir toplumsal röntgen çekerken, bir yandan da tarihsel ırkçılığın ve eşitsizliğin gizli boyutlarını görünür kılıyor. Bu açıdan bakıldığında Audiard sineması da kıyıda kalmışların hikayesine realist üslubun tüm imkanlarını da kullanarak önemli bir katkı sunan ve kendi akımı içerisinde önemli bir paraç oluşturan bir sinema olarak takip edilmeyi hakediyor.

 

 

(*) Bünyamin ESEN – London School of Economics and Political Science – Department of Social Policy

 

Görseller:

Filmler:

http://graphics8.nytimes.com/images/2012/11/18/arts/18COTILLARD2_SPAN/18COTILLARD2_SPAN-articleLarge.jpg http://2011.riverrunfilm.com/sites/default/files/films/FILM_Read_My_Lips.jpg

http://3.bp.blogspot.com/-BZ1EABfh9T0/ULcXs4k0lNI/AAAAAAAABfA/BaZn6Ed0yts/s1600/Read_My_Lips___Sur_Mes_Levres_(2001).jpg

http://www.picador.com/Images/raw/c80e58c7-feb3-4e50-897f-a0f500f1e532/Books/Rust_and_Bone_(film_tie-in)/rust-and-bone-film-tiein-978144722624601.jpg

http://www.celluloid-dreams.com/current_slate/2012/rust_and_bone/downloads

http://thefilmcricket.files.wordpress.com/2012/11/rust-and-bone-1.png

https://www.impawards.com/2005/posters/beat_that_my_heart_skipped_ver3_xlg.jpg

 

Yönetmen:

http://image.toutlecine.com/photos/d/e/0/de-rouille-et-d-os-17-05-2012-13-g.jpg

http://guardiaoscura.files.wordpress.com/2012/12/de-rouille-et-dos.jpeg

http://2.bp.blogspot.com/-Qq6IwwmSFps/UMyPpLNncYI/AAAAAAAAIFA/1tb3WyzPBW8/s1600/foto-marion-cotillard-y-matthias-schoenaerts-en-de-oxido-y-hueso-023.jpg

http://cf2.imgobject.com/t/p/original/aUVUtaNTFf7zHN8LXKIFV4gceEr.jpg

http://collider.com/wp-content/uploads/rust-bone-poster.jpg

http://cdn.breitbart.com/mediaserver/Breitbart/Big-Hollywood/2012/12/20/Rust-and-Bone—whalejpg.jpg

http://www.artrix.co.uk/UserFiles/image/whatson/Rust-and-Bone-UK-Poster1.jpg

http://www.thefilmpilgrim.com/wp-content/uploads/2012/09/Rust-and-Bone-Marion-Cotillard-Matthias-Schoenaerts.jpg

http://www.anomalousmaterial.com/movies/wp-content/uploads/2012/04/3-De-Rouille-et-dOs-1404.jpg

http://waww.cinemotions.com/data/films/1136/50/2/photo-De-rouille-et-d-os-2011-29.jpg

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.