Fırat Sayıcı

Sinema tarihinde dans üzerine yapılmış onlarca film var. Ancak hiçbir dans ‘Tango’ kadar yakışmadı sinemaya. Çünkü hiç biri Tango kadar tutku ve ihtiras dolu, cezbedici ve davetkar değil. Gelin hep birlikte sinema tarihindeki tango adımlarına göz atalım… Kim bilir belki bu dosyayı okuduktan sonra, filmleri tek tek izleyip, tangoya başlamak istersiniz?  

El exilio de Gardel: Tangos (1985)

Muazzam bir girişle açılır film. Geniş çekim… Bir kadın ve bir erkek, uzunca bir köprüde birbirlerine doğru tango adımlarıyla, müzik eşliğinde yürürler. Buluştukları andan itibaren dans başlar. Özlemle, duyguyla…. Paris’tedirler… Aslen Arjantin’lidirler… Sürgündedirler!

Arjantin sinemasının usta isimlerinden Fernando E. Solanas’ın kaleminden, vizöründen çıkma 85 yapımı bu film, kurgu ile gerçeği Tango yardımıyla birleştirirken politik sinemanın da başarılı örnekleri arasına giriyordu. Marie Laforêt, Miguel Ángel Solá, Philippe Léotard ve Lautaro Murúa gibi Tango dansına hakim oyuncuların rol aldığı yapım Paris’e sürgüne gönderilmiş bir avuç aydının hikayesini anlatıyor.

 

Güney (1988)

Yine, Fernando E.Solanas’a, tangonun emektar yönetmenine, bu kez Cannes’da ödül kazandıran film “Güney”, devlete karşı gelmekle suçlanan Floreal’in, hapisten çıktıktan sonra kendisiyle ve geçmişiyle hesaplaşmasını konu alıyor. Buenos Aires sokaklarında bilinmeyene doğru başlayan yolculuk, en güzel tango tınıları ve danslarıyla süsleniyor. Susú Pecoraro, Miguel Ángel Solá ve Philippe Léotard’ı sinema tarihine yazdıran yapım, tango filmlerinin iyi örneklerinden.

 

Kırmızı Değirmen (2001)

 

Sinema tarihinin en etkileyici dans sahneleri arasında sayılan izlerken insanın kanını kaynatan, tüylerini diken diken eden, durduk yere heyecan yaratan bir sahne var ki, 2001’den beri öylesi kolay kolay yapılmadı. Baz Luhrmann’ın yönettiği, başrollerini Nicole Kidman ve Ewan McGregor’ın paylaştıkları Kırmızı Değirmen, kuşkusuz ki en iyi müzikallerden… José Feliciano’nun Ewan McGregor’la düetleşerek! söyledikleri Roxanne şarkısı eşliğinde onlarca kadın-erkek dansçı aynı anda, aynı ritm ve tutkuyla dans eder. Seyirci ise beyazperdenin karşısında tam anlamıyla erir, biter, boyut değiştirir.

 

Take The Lead (2006)

 

İspanyol asıllı Antonio Banderas, rol aldığı bazı filmlerde Latin danslar üzerine şovlar sergiledi izleyicilere. Ancak ilk kez bir dans hocasını canlandırdığı bu filmle dansla iyice içli dışlı olmak zorunda kaldı. Bir avuç ‘looser’a dans etmeyi öğreterek onların hayatını değiştiren Pierre Dulane’i (gerçekte ünlü bir dansçı) canlandıran Banderas’ın, seksi bir sarışınla yaptığı modern tango sahnesi, filmin akıllara yer eden etkili bir sahnesiydi.

 

Tango Bar (1998)

 

Arjantin ve Puerto Rico’lu yapımcılar birleşip de ortaya ihtiras dolu bir tango filmi çıkardılar 88 yılında. Marcos Zurinaga tarafından yönetilen filmde Raul Julia, Valeria Lynch ve Ruben Juarez gibi isimler yer aldı. Arjantin’in diktatörlükle yönetildiği yıllarda şovlarına ara vermek zorunda olan bir trionun yeniden sahnelere dönmesini konu alıyordu film. Filmin güzel yanı Fred Astaire ve Charlie Chaplin gibi sinema adamlarıyla ilgili küçük sürprizlere de yer verilmesiydi.

 

Çıplak Tango (1991)

 

İstemeden evlendiği yaşlı bir yargıçtan kurtulmak için intihar eden bir kadının kimliğini üstlenen Stephanie ile annesinin işlettiği geneleve kız bulan bir gangsterin kaderinin kesiştiği nokta tabi ki tangoyla mühürlenecektir. Üstelik çıplak bir tangoyla… 91 yapımı filmde Mathilda May ve Vincent Donofrio başrolleri üstlenirken, filmi yazan ve yöneten Leonard Schrader, sinemada Tango’ya bolca erotizm katıyor. Dövüş sahnelerinde bile tango koreografisinin kullanıldığı yapım, 90’lı yıllarda tango sevdasını tüm dünyaya yaymayı da başardı.

 

Aşkın Dansı (2005)

 

Kendi halinde, rutin bir hayata sahip bir icra memuru, işyerinin karşı apartmanında verilen tango kursuna katılmaya karar verirse ne olur? Cevap basit; tangoyla aşka yelken açar. Patrick Chesnais ve Anne Consigny’nin muhteşem bir uyumla rol aldıkları sahneler, seyirciye tangonun ne kadar buluşturucu, birleştirici bir dans olduğunu kanıtlıyor bir kez daha. Gerçekçi yapısıyla muadillerinden biraz farklı bir noktada duran film, dansın ve aşkın yaşının olmadığının güzel bir ispatı…

 

Kadın Kokusu (1992)

 

“Ahh, kadınlar… Onlar için ne söyleyebilirsin ki? Tanrı bile onları yaratırken kıskandı.” der Albay Frank Slade, uçaktayken yanında oturan yol arkadaşı çaylak Charlie’e. Haklıdır da… Gözleri görmediği halde bir kadının kokusundan, onun tüm şeceresini çıkaracak kadar deneyimli ve güçlü içgüdülere sahiptir. Bir ama dans edebilir mi demeyin… Frank’i, hoş bir kadınla tango yaparken seyretmediyseniz, önyargılarınızı yıkamazsınız. Tango için görmeye gerek olmadığını, gönül gözüyle! de çok işler başarılabileceğinin bir kanıtıdır bu sahne. Dünya sinema tarihinin en iyi filmlerindendir ve en çok da bu tango sahnesiyle akıllara kazınmıştır. Çünkü o sahneyi dünyada bu şekilde sadece Al Pacino oynayabilir.

 

Shall We Dance (2004)

 

Aslen 96 yapımı bir Japon filminden uyarlama “Shall We Dance”, sinemada Richard Gere ve Jennifer Lopez’i buluşturdu. Naif bir öyküyü konu alan yapımın en etkileyici sahnesi, iki başrolün dans kursunda yalnız kaldıkları bir anda ateşli bir tango eşliğinde olası yakınlaşmalarıydı. Tango müziğini 2000’lerde yeni bir platforma taşıyan ve işin içine biraz elektronik müziği de katarak geniş bir hayran kitlesi elde eden Gotan Project’in en ünlü parçalarından Santa Maria, söz konusu sahneye ortam hazırlıyordu.

 

Tango (1998)

 

İşte tangonun destansı bir biyografisi… Hem sinemaya hem de tangoya saygı duruşu yapan muazzam bir çalışma. Usta İspanyol yönetmen Carlos Saura’nın elinden çıkma “Tango”… Buenos Aires’te, bir yandan geçmişiyle yüzleşmeye çalışıp, bir yandan da geleceğini çizmek için uğraşan yönetmen Mario’nun gerçekle senaryoyu ayır edemeyeceğiniz şimdisi… Tangonun tarihçesinden, kendisini oluşturan yapıtaşlarına dek her türlü ayrıntının çok özel danslarla renklendirildiği bir başyapıt. Saura’nın renklerle ve ışıklarla yarattığı dünya sizleri adeta büyülerken, tangonun eşsiz melodileri başka dünyalara girmenizi sağlayacak. Sık sık Solanas’la çalışan Miguel Angel Sola, Mario rolünde devleşirken, dünyalar tatlısı Cecilia Narova da hem oyunculuğu hem de dansıyla ona eşlik ediyor.

 

Tango Dersleri (1997)

 

Carlos Saura’nın “Tango”sundan tam bir yıl önce çekilen “Tango Dersleri” yapı itibariyle “Tango”ya benziyor. İngiliz yönetmen/oyuncu Sally Potter’un yaratıcılığıyla ortaya çıkan “Tango Dersleri”, Paris’te tango üzerine bir film çekmeye hazırlanan bir yönetmenin hikayesine odaklanıyor. Filmi için ünlü bir tangocu olan Pablo’dan dersler almaya başlayan yönetmen, öğretmeniyle yaşamaya başladığı ilişkiyi çekeceği filme yansıtıp yansıtmama konusunda kararsız kalıyor. Filmin müziklerine de büyük katkısı olan Sally Potter, İngiliz bir yönetmen olmasına rağmen tangonun tüm inceliklerini filmine yedirmeyi başarıyor. Filmin en heyecan verici sahnesi kuşkusuz ki, yönetmenin üç erkekle aynı anda, Astor Piazzola’nın Libertango’su eşliğinde, upuzun bir salon boyunca, adeta uçarcasına yaptığı tango…

 

 

1979, İstanbul doğumlu. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Malzeme Mühendisliği’nden yüksek lisansla mezun olmasına rağmen, üniversite yıllarında yaptığı sinema kulübü başkanlığı sayesinde, geleceğini ve mesleğini sinema-tv üzerine kurmaya karar verdi. Çeşitli kısa film, belgesel çalışmalarıyla işe koyulan ve Yıldız Kısa Film Festivali'nin kurucularından olan Fırat Sayıcı, yurt çapında çeşitli kısa film festivallerinde de jüri üyeliği yaptı, kısa film üzerine workshoplar düzenledi. 2008’de Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olan Fırat Sayıcı, Selçuk Üniversitesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümünde yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladı. SİYAD üyesidir. TRT'de metin yazarı olarak başladığı televizyon macerasında birçok kanalda çeşitli programlarda görev aldı, sinema programları yaptı. Kurduğu Mad Informatics Ajansı’yla sinema-tv ve eğlence sektörüne PR ve sosyal medya hizmeti vermeye başlamıştır. "Türk Sinemasında Gerçekçilik" ve "Yeni Başlamayanlar İçin Sinema" adında iki sinema kitabı yayınlanmıştır. Esenyurt Üniversitesi Radyo Tv. ve Sinema bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.