Kardeş Türküler (benim için öyle) hep yanı başımızda duran bir grup, adını duyunca heyecanlanır, onların yüksek ve kapsayıcı ritmiyle coşmak için koşa koşa konserlerinin yolunu tutarız. Çayan Demirel ve Ayşe Çetinbaş grubun kurulma aşamasından bugüne kadar olan süreci Kardeş Türküler: 30 Yılın Türküsü belgeseliyle karşımıza getiriyor. Heyecanla izlediğim, çoğu anlarına tanıklık ettiğimi fark ettiğim, arka planda yaşanan dostluk ve dayanışmayı hayranlıkla izlediğim bir belgesel oldu. Grup fikri her zaman çekicidir, caziptir, birçok yüreğin birlikte atmasının rahatlatıcı olduğu bir bileşkedir. Kardeş Türküler çok kalabalık ve her geleni öğretme ve dahil etme geleneğiyle içlerine almışlar, en takdir ettiğim taraflarından biri de bu oldu!

En son bu yaz sonu Gömeç’ta Kızko Sahil’de dinledim onları. Nerde olsa koşar giderim misali. Belgesel bir yolculuk gibi, önce Çayan Demirel çekimlere başlıyor ama sağlık sorunları nedeniyle eşi Ayşe Çetinbaş devralmış. O ve görüntü yönetmeni Koray Kesik birçok konserde, turne, provada yanlarında yer almış ve o anları kayıt altına almış. O yüzden çok özel anlarla dolu su gibi akan bir belgesel çıkmış ortaya. Türkiye’nin yakın tarihinde yankı bulmuş her olayda onların da bakış açısı var, Newroz, Madımak Katliamı, Hrant Dink cinayeti (bir yemek sofrasında kameranın Dink’e sabitlendiği ve onun kendisiyle baş başa kaldığı bir an kıymetli bir kayıt), Gezi Direnişi, acı dolu Suruç ve Ankara katliamları… Hepsi grubun gündeminde ve konserlerinde çoksesliliğin suç değil, birlikte yaşamanın en güzel biçimi olduğunu haykırıyorlar.

Bu çok seslilik çocuklara, kadınlara, ağaçlara, nehirlerden kültürel varlıklara, koruma ve yaşatma duygusuna kadar uzanıyor. Herkes bu buluşmanın odağında yer buluyor…. Neşet Ertaş’ın sesi de katılıyor kimi zaman grubun ezgilerine, kimi zaman Sezen Aksu’nun sesi. Film müzikleri de yapıyorlar bir dönem, Vizontele’nin muhteşem müziklerinde Kardeş Türküler imzası var. Sahne kostümleri genelde beyaz, çok kalabalıklar, çok sesliler ve ülkenin politik tarihindeki olayları etkili bir biçimde müziklerine ve sahne şovlarına yansıtıyorlar. Yönetmenler ve görüntü yönetmeni de bu yolculuğa çok güzel, renkli ve sorumluluk bilinciyle eşlik ediyor. Adana Altın Koza ve Ankara Film Festivali’nde en iyi belgesel ödülü alan film, 2023’e kadar geliyor ve 30 yıllık bir zamanı eksiksiz, dolu dolu karşımıza getiriyor. Gördüğünüz yerde izlemenizi tavsiye ederim.
























