Sinema salonları açıldı, ilk haftalarda gişe beklenenden iyi. İnsanlar kapalı kaldığı günlerin intikamını alır gibi kendini dışarıya attı.

Sinemalarda bundan nasibini alıyor. Aslında şu dönemde vizyona giren filmlerin bir sorumluluğu var. Kendini sinemaya atan izleyiciyi, salona geldiği için şanslı hissettirmeliler. Çünkü bu dönem geçince yine sinema ile izleyici arasındaki ilişki limonileşebilir. Özellikle bilet fiyatları ve ülkenin genel ekonomik durumu sebebi ile bu durumla karşılaşabiliriz. Bir de bunun üzerine dijital kanalların ürettiği filmler ve insanların bu filmleri evlerinde tüketme rahatlığını tattığını düşünürsek sinema salonlarının geleceğinin belirsiz olduğunu düşünebiliriz. İşte bu yüzden bu birkaç hafta vizyona giren filmlerin gişe akıbeti çok önemli. Türk sinemasında izleyici denince ilk akla gelen tür komedidir. Bu Yeşilçam’da da böyleydi bugün de böyle. Bu hafta iki tane Türk komedi filmi vizyona giriyor. Bunlardan biri Özgür Selvi’nin yönettiği, Sinan Çalışkanoğlu, Nur Erkul, Ayşe Kökçü ile Ali Tarık Fındık’ın oynadığı Çılgın Ortak. Yönetmen Özgür Selvi’yi Gülcemal filmiyle hatırlayabilirsiniz. 2014 yılında çektiği bu filmden sonra Çılgın Ortak ile yine izleyici karşısında Selvi. Başrolde oynayan Sinan Çalışkanoğlu içinse bu filmin daha önemli olduğunu düşünüyorum. Birçok dizide ve filmde oynayan Çalışkanoğlu’nun neredeyse ilk başrolü diyebiliriz bu filme. Bence tipiyle hem komediye iyi uyuyor hem de diksiyonu ve tarzıyla farklı bir oyunculuk sergiliyor. Yönetmen ve senarist olarak Özgür Selvi de iyi iş çıkarmış. Her ne kadar başrol karakteri fakir ve bıçkın bir delikanlı olsa da avamlaşmayan espiriler, filmin mimiklerden çok senaryonun kendi komedisine sırtını dayaması benim gönlümü aldı. Yanlış anlaşılmasın bir başyapıttan bahsetmiyoruz ama kaliteli bir iş olduğunu düşünüyoruz. Yönetmen film üretmeye bu kadar ara verirse bir hamlık haliyle olur. Sinema üretmeye dayalı bir eğlence/sanat dalıdır. Hem oyuncular hem yönetmen ürettikçe sinemaya sahip olur. Bu film pandemi yüzünden yaşanan kesintiden sonra bir geri dönüş çabasıdır ve izlemeye değer

1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.