Bu hafta vizyona giren Upgrade, bilimkurgu sinemasının önemli konularından olan yapay zeka filmlerinin en çarpıcılarından olmaya aday. Bunun en büyük sebebi ise filmin yönetmeni ve senaristi Leigh Whannell…

Sinemada en sevdiğim tür olan bilimkurgunun son yıllarda bir düşüş içinde olduğunu düşündüm hep. Tabii bunun en büyük sebebi bilimkurgu üzerindeki resimli roman karakterlerinin kurduğu baskıydı.

Etraf Avengerslar, Batmanler ve Süpermenlerden geçilmezken bilimkurgunun o kendine has devrimci ve karanlık yüzünün yok olmaya başladığını söylemek mümkün. Tabii süper kahraman filmlerinin baskısı altındaki yeni nesillerin de bilimkurgunun gerçek değerlerinden uzaklaştığını söyleyebiliriz.

Zaten beni en çok korkutan da bilimkurgu izleyicisinin yaşadığı bu değişim. Sinemanın en verimli ve gerçek hayat üzerine en dikkate değer mesajlarını veren bu tür, izleyicisini kaybederse son dönemlerde her konuda yaşadığımız yozlaşma illetinden kurtulamaz. Neyse ki bu tehlikelere rağmen bilimkurgu türü iki konuda toplumun gerçekliğini yakalayabiliyor ve çarpıcı öngörüler üretebiliyor.

Bu konulardan bir tanesi olan uzay araştırmaları ve uzayda kurulacak yaşam hakkında önemli filmler seyrediyoruz. Mesela Martian-Marslı ve Gravity-Yerçekimi… Bir de yapay zeka filmleri var. Bunlara örnek olarak Her, Matrix ve Ex Machine’i verebiliriz. Bu hafta vizyona giren Upgrade filmini de son dönemde üretilen önemli yapay zeka filmlerinin arasına yazıyorum. Konusunu kısaca anlatayım, filmin geçtiği zamanda toplum daha fazla yapay zekaya bağımlı hale gelmiştir.

Zengin sınıfın arabaları artık bilgisayarlar tarafından kontrol edilir. İnsanlar arabalarını kullanmazlar. Veya evlerine girer girmez evdeki eksikleri sıralayan bir robota sahiptirler. Eğer evde mesela yumurta eksikse evin bilgisayarı bunu size söyler ve isteğiniz doğrultusunda sipariş edebilir. Böyle bir zamanda kahramanımız Gray bu döneme çok da uyum sağlayamamıştır. Hala klasik arabaların motorlarını tamir ederek hayatını devam ettirmeye çalışır, ayrıca son model bilgisayarlı arabalardan da nefret eder. Karısı ise yapay zekayı daha da ileri taşımak isteyen büyük bir şirketin çalışanıdır. Bu ikili bir gün yolda giderken son model yapay zekalı arabaları kaza yapar. Kazanın şaşkınlığı içindeki çift birden ortaya çıkan çete tarafından saldırıya uğrar.

Grey’in eşini öldüren saldırganlar Grey’i de boynundan aşağısı felç olacak şekilde yaralarlar. Grey tedavi sonrası hayata küser. Artık intiharı düşünürken daha önce tanıdığı milyarder bir araştırmacı olan Eron’dan bir teklif alır. Eron gizlice geliştirdiği bir çip sayesinde Grey’in bütün dertlerinin son bulacağını söyler. Grey bunu kabul eder. Başlarda gerçekten de Grey yürüyebilmeye ve hatta öncesinden çok daha seri hareket edebilmeye başlar. Bu değişimle birlikte Grey karısını öldürenlerin peşine düşer. Saldırganlara yaklaştıkça olayın sadece adi bir suç olmadığını anlar. İşin içinde başka komplolar vardır…

Filmin yönetmeni ve senaristi Leigh Whannell öyle bir iş çıkarmış ki çok da uzak bir geleceği hayal etmemiş. Aslında günümüzde bile temeli atılmış olan bilimsel ilerlemeler üzerine kurmuş senaryosunu. Böyle olunca da hem filmin ve öykünün gerçekliği artmış, hem de gelecek için verdiği mesajlar daha dikkate değer olmuş. Bu arada film Leigh Whannell’in ikinci yönetmenlik denemesi. Oyuncu ve senarist olarak birçok işi olan Whannell ikinci yönetmenlik denemesinde bu kadar başarılı bir iş çıkartarak büyük sürpriz yapıyor. Yapay zeka filmlerinin, robot askerleri, insan zihninin matrixe hapsolması, bedenimizin kırılganlıklarının bilgisayar destekli tedavilerinin geldiği nokta ve tabii tüketim toplumunun bilgisayarlara daha fazla ihtiyaç duyması filmin öyküsünün içinde bize alt metinler olarak veriliyor. Kısacası Upgrade son dönemde seyrettiğim en iyi bilimkurgulardan. Size iyi seyirler…

FİLMİN KÜNYESİ

Yönetmen: Leigh Whannell

Senarist: Leigh Whannell

Oynayanlar: Logan Marshall-Green, Betty Gabriel, Harrison Gilbertson

Yapım: 2018, Avusturalya, 100 Dak.

1967 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyal Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Erol Simavi Vakfı Gazetecilik Bursu'nu kazanıp iki yıllık eğitimden sonra Hürriyet Gazetesi'nde istihbarat muhabiri olarak mesleğe başladı. 1992 yılında Hürriyet Yazıişleri'ne geçti. 1993'te Spor Gazetesi'ni kuran grupta yer aldı. 1996'da Hürriyet Yazıişleri'ne döndü. 1999'da Star Gazetesi kuruluşunda bulunmak için Hürriyet'ten ayrıldı. 2000-2001 yıllarında Almanya'da Star Gazetesi'ni çıkaran grupta Yazıişleri Müdürlüğü yaptı. 2002'de Türkiye'ye dönüp Star Grubu'na bağlı olan ve yeniden yayımlanan Hayat Dergisi'nde görev aldı. Hayat Dergisi'nde ve Star Gazetesi'nde sinema eleştirmenliği yaptı. 2004 yılında Star Gazetesi Yazıişleri Koordinatörlüğü görevine getirildi. Halen Star Gazetesi İnternet Yayın Müdürlüğü ve sinema eleştirmenliğini sürdürmektedir. Star Gazetesi, Kral Müzik Dergisi ve internette çıkardığı Cinedergi'de sinema yazıları yayımlanmaktadır. 2007 yılında "Türk Sineması'nı Yönetenler" adlı yönetmenlerle yaptığı röportajları kapsayan bir kitap çıkardı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.