Bu ay köşemin konuğu Sidar Serdar Karakaş. Kendisi uzun yıllardır sinema sektörünün içinde. Geçtiğimiz aylarda kurduğu Kısa Film Yönetmenleri Derneği’nin de kurucu başkanı. Benim de danışmanlığını yaptığım derneğin kurulum amacı, hedefleri ve kısa film dünyası üzerine keyifli bir söyleşi yaptık. İyi okumalar…

Türkiye’de herhangi bir dernek kurarak taşın altına elini koymak biraz deli işi. Cesaretinden dolayı öncelikle tebrik ederim seni. Bu derneği kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

Biliyorsun dört yıldır Antalya Sinema Derneği başkanıyım aynı zamanda. O dernekte de kısa filme yönelik projeler gerçekleştirdim ancak daha kapsayıcı bir derneğe ihtiyacı olduğunu düşünüyordum hep. Biraz da ihtiyaçtan ortaya çıktı. Son yıllarda festival sayısı arttı, iyi kısa filmler yapılmaya başlandı. Hatta farkındasındır sende kısa film göstermek bile popüler bir etkinlik haline geldi. Tüm bunların içinde bir denge unsuruna ihtiyaç vardı. Derneğin kurulma fikri bu noktada ortaya çıktı.

Kısa film yönetmenleri derneğinin kısa sürede Türkiye’deki festivallerde de söz sahibi olacağını düşünmekteyim. Bu konudaki çabalarını da görmekteyiz. Sence festivallerin kısa film alanında en büyük eksiklikleri nelerdir?

Dernek, festivallerle kısa filmciler arasında bir tür iletişimi güçlendirme, dengeyi sağlama unsuru olarak çalışacak. Kısa filmi bilen, anlayan festivaller var ama çoğunlukla rastgele yapıldığını düşünüyorum. Mesela ülkedeki en önemli festivallerin kısa film koordinatörlerinin çoğunun bu alanla ilgili uzman olmadığını biliyoruz hepimiz. Kısa film sinemadır ancak bambaşka bir alandır ve ayrı bir uzmanlık gerektirir. Festivallerdeki danışmanlar, jüriler ve hatta konukların bir bölümü bu dikkate alınarak belirlenmeli.

Derneğe üye olmanın kati kuralları ve yolları neler?

Derneğe üye olmanın tek bir şartı var. Bir filmle bir festivale seçilmiş olmak.

Derneğe üye olanların avantajlarından da bahseder misin?

Aktif çalışan bir derneğin üyesi olmak zaten başlı başına bir avantajdır. Benim önüme çok sık CV gelir. CV’lerde ilk baktığım eğitimiyle, ilgi alanıyla ilgili bir sivil toplum örgütüne üye olmuş mu, aktif görev almış mı, gibi şeyler oluyor. Çağdaşlaşmanın, uzmanlaşmanın ilk işaretlerini oralardan alıyorum. Kısa Film Yönetmenleri Derneği projeler üreterek, gerektiğinde kısa filmcilerin haklarını savunarak, kısa filmi mümkün olduğunca gündemde tutarak avantaj sağlayacaktır üyelerine.

Sidar Serdar Karakaş kısa filmin geleceği hakkında ne düşünüyor?

Kısa filmin geleceğin sineması olacağına inanıyorum. Uzun filmlerin bile süresi kısalıyor artık. Dünya hızla değişiyor, mesela dünyaca ünlü youtuberların bile ortalama izlenme süreleri 3 dakika. Odaklanma süresi de son 15 yıla göre yarı yarıya düştü. İster istemez daha kısa sürede anlatılacak hikayelere yönelecek bence sinema. Gelecek 10 – 20 yıl içinde sinema salonları varlığını sürdürmüş olursa kısa filmlerin 5- 10 filmlik paketlerle vizyona girebileceğini düşünüyorum. Tabii o zaman çekilecek kısa filmler bugün konuştuğumuz kısa filmler mi olur şüpheliyim.

Kısa film çekmek isteyen yönetmen adayı arkadaşlara ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersin?

Gençlerin film yapma isteğini çok iyi anlıyorum ve destekliyorum. Onaylanmak, ödüllendirilmek neredeyse her insanın isteyebileceği şeyler. Yönetmenlerin filozof olması gerektiğini düşünüyorum aynı zamanda. Yaşamla, doğayla, siyasetle, varlıkla ve hatta yoklukla ilgili fikirleri olmalı yönetmenin. Bu fikirlerle de seyircinin birkaç adım önünde olmalı. Öteki türlü iyi bir film yapmanın mümkün olmayacağı kanaatindeyim. Bu yüzden tekniğe verdikleri önem kadar fikirlere, hayata, felsefeye, insana da önem vermeliler. Derinliği olmayan çok iyi görüntünü bir film değil ancak video kaydı olabilir.

Derneğin kısa ve uzun vadedeki amaçlarını, hedeflerini öğrenmek isterim…

En öncelikli hedefimiz kısa film yönetmenlerinin çektikleri filmlerden para kazanmalarını sağlamak. Birkaç yıl içinde tüm festivallerle işbirliği protokolü yapmak istiyoruz. 8 Mart’ta kadın üyelerimizin filmlerini İstanbul’da göstermeyi planlıyoruz. Yine Mart ve Nisan aylarında üyelerimizin filmlerini üniversitelerde göstermek için bir çalışma başlattık.

1979, İstanbul doğumlu. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Malzeme Mühendisliği’nden yüksek lisansla mezun olmasına rağmen, üniversite yıllarında yaptığı sinema kulübü başkanlığı sayesinde, geleceğini ve mesleğini sinema-tv üzerine kurmaya karar verdi. Çeşitli kısa film, belgesel çalışmalarıyla işe koyulan ve Yıldız Kısa Film Festivali'nin kurucularından olan Fırat Sayıcı, yurt çapında çeşitli kısa film festivallerinde de jüri üyeliği yaptı, kısa film üzerine workshoplar düzenledi. 2008’de Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olan Fırat Sayıcı, Selçuk Üniversitesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümünde yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladı. SİYAD üyesidir. TRT'de metin yazarı olarak başladığı televizyon macerasında birçok kanalda çeşitli programlarda görev aldı, sinema programları yaptı. Kurduğu Mad Informatics Ajansı’yla sinema-tv ve eğlence sektörüne PR ve sosyal medya hizmeti vermeye başlamıştır. "Türk Sinemasında Gerçekçilik" ve "Yeni Başlamayanlar İçin Sinema" adında iki sinema kitabı yayınlanmıştır. Esenyurt Üniversitesi Radyo Tv. ve Sinema bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.