Son yıllarda korku sineması açısından -istisnalar olsa da- çok fazla verim alamadığımızı söyleyebilirim. 2016 yılı ise peş peşe çekilen ve ilgi uyandıran korku filmleri ile bu açlığımızı doyuracak gibi gözüküyor. 2016’da seyirci ile buluşacak 13 korku filmine şöyle bir göz gezdirelim istedim. Buyrun:

Before I Wake

Rüya ve kabuslara odaklanan film bir çiftin çocuklarının rüyalarında yaşadığı dehşeti konu alıyor. Filmin yönetmeni Mike Flanagan’ı daha önceden 2011 yılında yine aynı türde çektiği “Absentia” ve 2013 yılında çektiği “Oculus” filmlerinden hatırlıyoruz. Bununla birlikte Flanagan, aynı türde bir devam filmi olan “Ouija 2”nin de kamera arkasına geçecek.

Leatherface

1974 yılında Tobe Hooper yönetmenliğinde çekilen kült korku filmi The Texas ChainSaw Massacre’nin pek çok devamı ve yeniden çevrimi ile karşılaştık. Ancak bu sefer testereli katilimizin çocukluk yıllarına gideceğiz ve nasıl bir canavara dönüştüğüne tanıklık edeceğiz. Filmin yönetmen koltuğunda Alexandre Bustillo ve Julien Maury var. Lili Taylor, Stephen Dorff gibi isimleri izleyeceğimiz filmin 2016 yılı içerisinde vizyonda olması bekleniyor.

Amityville: The Awakening

İlk olarak 1979 yılında The Amityville Horror adıyla çıkan serinin son halkası filmin kamera arkasında Franck Khalfoun bulunuyor. Senaryosunu da bizzat kendisinin kaleme aldığı film, 3 çocuklu bekar bir kadının yeni bir eve taşınması ve eve dadanmış olan doğaüstü varlıklarla mücadelesini konu ediniyor. Yönetmen Franck Khalfoun bu türe oldukça hakim bir isim. Kendisini 2007 yapımı P2 ve 2012 yapımı Elijah Wood’lu başarılı yeniden çevrim Maniac ile hatırlayabilirsiniz.

Patient Zero

Virüs salgını ve hayatta kalma temalı film severlerin ilgisini çekecek bir film Patient Zero. Kamera arkasında Anatomie (2000) ve Deadfall (2012) filmlerinde de kamera arkasına geçmiş olan Stefan Ruzowitzky bulunuyor. Natalie Dormer, Matt Smith ve John Bradley gibi dizi dünyasının tanınmış oyuncularını bir araya getiren film türün meraklılarını tatmin edecek gibi görünüyor.

31

Amerikan korku sinemasının marka isimlerinden yönetmen/müzisyen Rob Zombie’nin son filmi olan 31 uzun zamandır merakla bekleniyor. İlk olarak 23 Ocak’ta Sundance Film Festivali’nde gösterilen film oldukça olumlu geri dönüşler almışa benziyor. Film Zombie’nin köklere döndüğü, House of 1000 Corpses ve The Devil’s Rejects filmlerine yakın bir temaya sahip. Filmde “Murder World” isimli bir yerde 5 kişinin 31 adlı ölümcül bir oyunu dahil olmaları ve hayatta kalma mücadeleleri konu ediniliyor. Bol kan ve şiddet vaat eden filmin başrollerini Malcolm McDowell ve Sheri Moon Zombie paylaşıyor.

The Forest

Senenin merakla beklenen birisi de Game Of Thrones dizisinin güzel yıldızı Natalie Dormer’ın başrolünü üstlendiği korku filmi The Forest. Film bilinmeyen bir nedenle ortadan kaybolan ikizini bulmak için yollara düşen Sara’nın hikayesini anlatıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ilk uzun metrajını çeken Jason Zada bulunuyor. Kısa filmleri ile bilinen Zada ayrıca 2014 yapımı korku filmi The Houses October Built’in de senaryo yazarı.

The Boy

The Devil Inside (2012), Wer (2013) gibi türün başarılı örneklerine imza atmış olan yönetmen William Brent Bell’in son çalışması The Boy, özellikle kukla/oyuncak üzerine kurulu korku filmlerini sevenleri memnun edecek gibi görünüyor. Filmin başrollerini Lauren Cohan, Diana Hardcastle, Rupert Evans, ve Jim Norton paylaşıyorlar.

Purge 3

İlk ikisini de bizzat James DeMonaco’nun çekmiş olduğu filmin üçüncü halkası Purge, senede 1 defa olmak üzere tüm suçlara izin verilmesi ile gelişen olayları aktarıyor. İkinci filmde de başrolü oynamış olan Frank Grillo bu filmde de Sergeant karakteri ile geri dönüyor. Senaryosunu da James DeMonaco’nun kaleme aldığı filmi muhtemelen yaz aylarında izleme fırsatı yakalayacağız.

Lights Out

2013 yapımı kısa filmin uzun metrajı olan “Lights Out”, tıpkı kısa filmde olduğu gibi David F. Sandberg’in ellerinde hayata geçiyor. Işıklar söndüğünde ortaya çıkan bir yaratığın bir kadına evinde yaşattığı korku dolu anları anlatan film pek çok festivalden ödülle dönmüştü. Kısa filmi bu kadar ilgi gören filmin uzun metrajı bu denli ilgi çeker mi bilinmez ancak yine de merak uyandırdığı bir gerçek.

The Conjuring 2

Günümüz korku sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden birisi olan James Wan, Fast & Furious macerasından sonra yeniden özüne dönüyor ve ilk filmi büyük ilgi gören The Conjuring’in devamı için kamera arkasına geçiyor. Lorraine ve Ed Warren çiftinin paranormal olayları çözmeye çalıştığı yapımın ikincisi, ilk filmin kaldığı yerden devam ediyor ve bu sefer Londra’da 4 çocuklu bir anneye dadanan doğa üstü güçlerle savaşıyorlar. Başrollerinde yine Vera Farmiga ve Patrick Wilson’ı izleyeceğimiz film yaz aylarında seyirci ile buluşacak.

Rings

İlk defa 2002 yılında seyirci ile buluşan ve 2000’lerin en başarılı korku filmlerinden biri olarak görülen Ring’in 3. devam filmi yine bu sene içerisinde seyirci ile buluşacak. 2005’de bir de devamı çekilen, aslen Japon yapımı bir filmden uyarlanan Ring, bizlere korkunç kız Samara’yı geri getirecek. Bu sefer yönetmen koltuğunda tecrübeli isim Gore Verbinski yok. Daha çok kısa filmleri ile tanınan yönetmen F. Javier Gutiérrez bayrağı devralmış durumda. Filmin 2016 yılı içerisinde bir zaman diliminde gösterime girmesi bekleniyor.

The Witch

Geçen sene festival kapsamında ülkemizde gösterilen film ülkemizde 2016 yılı içerisinde beyazperdede seyirci ile buluşacak. Senenin en iyi korku filmlerinden birisi olarak gösterilen The Witch bizleri 1630’ların İngiltere’sine götürüyor. Filmde ormanda yaşayan ve hristiyan geleneklerine sıkıca bağlı bir ailenin başından geçen korkunç olaylara tanık oluyoruz. Sundance ödüllü filmin yönetmen koltuğunda senaryosunu da bizzat kaleme alan Robert Eggers var.

10 Cloverfield Lane

J.J. Abrams’ın yapım şirketi Bad Robot’un sırtlandığı proje fragmanı ile son dönemde merak uyandırmış filmlerden birisi. 2016 yılında seyirci ile buluşması beklenen filmde geçirdiği trafik kazası sonrası gözlerini bir sığınakta açan kadının dışarıda kimyasal bir felaketin yaşandığını öğrenmesi ve bu sığınaktan bir şekilde çıkmaya çalışmasını konu ediniyor. Filmin yönetmen koltuğunda kısa filmler çekmiş ve pek deneyimli olmayan Dan Trachtenberg var. Başrollerde ise Mary Elizabeth Winstead ve John Goodman’ı izleyeceğiz.

1981 İzmit doğumlu. Filmlere olan ilgisi 80’lerde eve video girmesi ile başladı. 80-90’ların akla kazınan kült filmlerini repliklerine kadar ezberledi. Korku, bilim kurgu ve fantastik türüne ayrı bir ilgisi vardı. 8 yaşında beyazperde ile ilk tanışmasından sonra sinema vazgeçilmez tutkusu oldu. Aynı zamanda bilgisayar, atari oyunları ve çizgi romanlarla içli dışlıydı. Commodore 64’ü ile sabahlara kadar oyunlar oynadı.Taşınmalar nedeniyle İzmit, Ankara ve Isparta’da farklı okullarda ilköğretim ve liseyi tamamladı. Üniversitede Turist Rehberliği bölümünü bitirdikten sonra çok istediği Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde yüksek lisans yaptı. Korku sinemasına olan düşkünlüğü nedeniyle yüksek lisans tezini “1960-1990 Yılları Arasında Amerikan Korku Sinemasındaki Muhafazakârlık” üzerine yazdı. Amerikan korku sinemasının dönemin toplumunun psikolojik,ahlâki ve siyasi yapısına nasıl ayna tuttuğunu inceledi. Pek çok kurumsal firma, haber sitesi, dergide içerik yazarlığı ve editörlük yaptı. Şu anda hala metin yazarlığı ve editörlük yaparken aynı zamanda bazı online platformlarda, basılı dergilerde sinema yazıları, eleştiriler yazıyor, özel dosyalar hazırlıyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.