Marty McFly ve Doc Brown’ın DeLorean’ları ile 21 Ekim 2015 yılına gitmelerinin üzerinden 26 yıl geçmiş. Ya da sadece 1 ay mı? 1989’da çıkan serinin ikinci halkası kahramanlarını geleceğe götürerek popüler kültüre pek çok yeni imge kazandırmıştı.

Ekim ayını çocukluğumuza damga vurmuş bu imgeler yüzünden Back to the Future II geyikleri ile geçirdik. Sosyal Medya paylaşımlar ile kaynadı. Ana Haber bültenlerine kadar çıktı konu.

Peki bundan 26 yıl önce yapımcıların kafasındaki 2015 yılına ne kadar yaklaşmışız? Şimdi biraz da buna bakalım.

Bu seriyi sevmemizin belki de en önemli nedeni hayallerimizi genişletmesi idi. Kim bilir paralel bir evrende 2015 yılında gerçekten hoverboard’lar ile geziyor ve Jaws 19 için bilet arıyoruzdur.

Şimdi şöyle bir bakalım neleri başarabildik ya da başaramadık;

1. Hoverboard

Nedense tekerlekli kaykay üzerinde duramayan benim gibi insanların çocukluktan beri en büyük düşü uçan kaykay. Nedir bu uçan kaykay merakımız hiç anlamadım, ama olsa en azından salonda ayağımı uzatmak için alırdım bir tane. Hala üretilebilmiş bir icat olmasa da yakın gelecekte bu kadar ısrar sonuç verecek gibi.

Geçen yıl Funny or Die’ın çıkardığı viral videoda gerçekten çalışan bir hoverboard olduğunu düşünüp çoğumuz mutluluktan ağladık, ancak kısa sürede gerçek ortaya çıktı. Şimdilik bir kaç prototip ortada geziyor ancak henüz istenilen düzeye varamadık.

2. Uçan araba

Filmin en çok sevilen objesi tabii ki uçan DeLorean olmuştur. Ancak yol üzerinde bile bunca kaza ve can kaybı yaşanırken bir de buna havada gitmeyi kattığımızda varın başımıza gelecekleri siz düşünün. 8. kattaki evinizde çayınızı yudumlayıp en sevdiğiniz dizi olan Leyla İle Mecnun’un 80. tekrarını izlerken duvarınızdan giren bir DeLorean’a ne kadar sempatik yaklaşabilirsiniz?

Minority Report izleyenler bilir, araçlar uçmak yerine dikey ve yatay yollarda giderek yeni bir şehircilik ve ulaşım anlayışı yaratıyorlardı. Bence uçan arabadan daha mantıklı bir buluş olurdu bu. Hem de bunca yıldır yol yapan hükümetlerin de oy oranları düşmez böylece.

Gene de gerçekliğe dönmek gerekirse uçan araba/uçak benzeri ürünler seksenlerden beri geliştirilmeye çalışılıyor. Bir arpa boyu olsa da yol katedilmiş durumda ancak ortaya çıkan araçlar daha çok tek kişilik uçaklara benziyor.

3. Mr. Fusion

DeLorean’ın çalıştırılmasını sağlayan enerji çeşitli çöpsel atığı füzyon enerjisine çeviren Mr. Fusion isimli alet tarafından başarılıyordu. Ne yazık ki böyle bir ürüne kavuşmamız şimdilik çok ütopik. Füzyon enerjisi ile ilgili çalışmalar eski popülerliğini yitirdiği gibi artık bilim dünyasında biraz da şov gibi görülüyor.

Ancak çöpsel atıkları metan gazına çeviren teknoloji halihazırda otuz yıllık bir geçmişe sahip. Örneğin İsveç, elektrik, ısınma gibi enerji ihtiyacını domuz dışkısı, evsel atıklar gibi ürünlerden yararlanarak sağladığı biogaz teknolojisi ile karşılıyor(Domuz dışkısından enerji üretimini de Mad Max fanları hatırlar).

4. Anlık Hava Durumu Tahmini

Doc Brown’ın kullandığı kadar gelişmiş bir hava durumu tahmini teknolojimiz tabii ki yok. Yani şu kadar saniye sonra yağmur dinecek diyemiyor bize Siri. Ancak bu teknolojiye de oldukça yaklaştığımızı söyleyebiliriz. Eskiden yarınki hava durumunu bile doğru düzgün alamazken şimdi saatlik değişimleri cep telefonumuzdan görebiliyoruz.

5. Rehidratör

Minik yiyecekleri devasa boyutlara getiren bir alet. Belki dünyadaki açlık sorununa çare olurdu. Ancak ne yazık ki yakın bir gelecekte görebileceğimiz bir teknoloji gibi durmuyor. Küçük ev aletleri kataloglarına gene de bakmaya devam edelim, belki çıkar.

6. Drone

Yakaladığımız teknolojilerden biri. Griff (Thomas F. Wilson)’in hoverboard kovalamacasından sonra yakalandığı sahnede USA Today’in bir drone’u olayları görüntüler. İşte bunu başardık. Alkış!

7. Evin her yerinde bulunan Fax Cihazları

Sebep? Yani istesek yaparız da bunun için para harcamak istemiyoruz sanırım. Marty kovulduğunu bu fax cihazlarından öğreniyordu. Sanırım biz daha ileri gittik ve whatsapp’ı bulduk.

8. Jaws 19

Olmamasına belki de en çok üzüldüğüm film. Ancak Marty onu yemeye çalışan Jaws’ı gördüğü sahnedeki teknoloji IMAX 3D’e biraz yakın gibi duruyor. Bu arada Youtube’da resmi bir viral fragmanın döndüğünü de söylemem lazım.

9. Kendi kendine kuruyan giysiler

Çok önemli bir toplantıya yetişmeye çalışırken bir anda yağmura yakalandınız ve sırılsıklam oldunuz. Peki şimdi ne yapacaksınız? Tabii ki kendi kendini kurutan giysiniz hemen derdinize derman olacak ve toplantıya kupkuru bir şekilde varacaksınız. Ancak tek sıkıntı böyle bir teknoloji için füzyon pillerinin bulunması gerektiği. O zamana kadar toplantı salonunun tuvaletindeki fön makinasına razı olacağız.

10. İkiz kravatlar

Yani pek modadan anlayan bir insan değilim ama neden McFly neden? 1985’deki eğlenceli Marty’nin 2015 versiyonu yaşlı Marty gururla bu iki kravatlı ucubeyi boynunda taşımaktadır. Muhtemelen bir moda ikonu bunu giyerse sonraki gün herkesin boynunda göreceğiz ama şimdilik sanırım hepimiz güvendeyiz.

11. Köpek Gezdirme Drone’ları

Sanırım köpek sahiplerinin düşlerini süsleyen bir icat. Hatta benim evde bir köpek dostumun olmamasının yegane sebebi köpek gezdirmek istemememdir. Ancak 2015’de bu soruna çare bulunmuş ve drone’lar yardımımıza koşmuş. Gerçeklikte ise drone’larımız bu işler için henüz çok genç.

12. Cep Kameraları

Al sana Back to the Future II!! Bir gol de biz atalım sana, hep sen, hep sen olmaz ki!! Doc’un kullandığı fotoğraf makinesinden çok daha güzel ve fonksiyonlu cihazlarımız var. Sonunda biz kazandık!!

13. Video Konferans

Bu konuda da filmle yakın bir teknolojiye sahibiz. Yaşlı Marty’nin TV’den iş yeri ile konuştuğu sahne artık çoğumuzun erişebileceği bir teknoloji. Sanırım tüm akıllı TV’lerde Skype vardır.

14. Parmak izi ile açılan kapılar

1989’da böyle bir teknolojinin neresindeydik bilmiyorum ama bizim 2015’imizde ne kadar normal evler için kullanılan bir teknoloji olmasa da parmak izi, göz retinası ile açılan kapıların varlığı bir sır değil.

15. Kendi kendini bağlayan ayakkabılar

1989 yılında Marty’nin ayağında Nike’ın bu modelini gördüğümüzde salyalarımız akmıştı. Çok önemli bir teknoloji gibi durmasa da Nike özel seri olarak bu yıl böyle bir ayakkabı çıkaracağını duyurdu. Bakalım filmdeki kadar işlevsel olacak mı?

Sonuç olarak baktığımızda Back to the Future II hiç de fena bir gelecek öngörüsünde bulunmamış. Tabii ki öngörü şampiyonu olan Star Trek’in üstüne çıkamıyor ancak genel yaşama dair çok iyi noktalara temas ettiğini de görmek lazım. Bence filmin en büyük eksikliği de Internet teknolojisini ıskalaması olmuş. 2015’de artık en büyük dostumuz Internet ancak Doc ve Marty’nin 2015’i hala faxlarla haberleşiyor.

Obtüratör

Masis Üşenmez

1979 İstanbul doğumlu yazar ilk sinema deneyimini Superman ve Star Wars’la yaşayıp kendini çizgi roman ve bilim kurgu dünyasına atar. Biriktirdiği haftalıklarıyla Star Wars oyuncakları alıp kendi serüvenlerini yazmaya başladığı yıllarda ailesi tarafından Rus edebiyatına yönlendirilmeye çalışsa da orada da Stanislaw Lem, Asimov gibi yazarlarla takılarak bu türden kopamayacağını anlamış, lise yıllarında Arthur C. Clarke, Stephen King gibi yazarları hatmederek …

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.