Son zamanlarda vizyon takviminde sıkça görmeye alıştığımız ve korku filmlerini ti’ye alan filmler olarak anılan, parodi filmlerin bir yenisi Anormal Aktivite bu ay vizyona giriyor.
İsminden de anlaşılacağı üzere korku sinemasına yeni bir soluk getiren lakin, devam filmleriyle saygınlığını kaybeden Paranormal Acivity serisini merkezine alan film, Scary Movie’nin izinden giderek bu filmlerdeki mantık hatalarını kullanıp güldürmeye çalışacak.
Son yıllarda ender görülen başarılı yapımların ayakta tutmaya çalıştığı ve iyiden iyiye saygınlığını yitirmeye başlayan komedinin alt türlerinden parodinin ilk örneklerine göz attığımızda saygı duyulması gereken bir tür olduğu gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Zira; bugün hak ettiği değeri göremeyen türün başarılı örneklerini listeleyecek olursak, türün en önemli yönetmenlerinden Mel Brooks’un 1974 yapımı Blazing Saddles ile başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Bir Western parodisi olarak adlandırabileceğimiz film, dönemin western filmlerinde yer alan tüm klişeleri yerle bir eden bir yapıya sahipti. Kendisinden sonraki birçok filme öncelik eden filmin etkilerini bugün hala birçok filmde görmek mümkün. Eğer hala bugün en az bir Mel Brooks filmi seyretmediyseniz; Blazzing Saddles, Young Frankenstein veya Spaceballs ile iyi bir başlangıç yapabilirsiniz.
Türün belki de en iyi filmlerinde hep aynı üçlünün imzası bulunuyor:Jerry Zucker, Jim Abraham ve David Zucker, kısacası ZAZ ekibi. Bu üçlü kafa kafaya vererek önce Airplane’i çektiler. Felaket filmlerini ti’ye alan yapımın en önemli özelliği seyircinin bir saniye bile olsun sıkılmasına izin vermiyor olmasıydı. Sadece felaket filmleriyle değil, birçok türü kendi üslubuyla ti’ye alan film tam bir espri tufanıydı. Özellikle Airplane sonrası beklentilerin artması bu üçlünün muazzam bir filme daha imza atmasına yardımcı oldu. 1984’te bu üçlünün merkezinde bu kez II. Dünya Savaşı’nı konu alan filmler vardı ki, kabul etmek gerekiyor bu filmlerde ti’ye alınmak için bolca malzeme mevcuttu. Val Kilmer’ın rol aldığı Top Secret özellikle bel altı esprileriyle bugün hala unutulmazlar listesinde yer alırken, Val Kilmler’ın bu filmden kısa süre sonra Top Gun’da yer alması da kaderin ufak bir cilvesi olsa gerek. Ve tabii ki Naked Gun… Leslie Nielsen’in başarılı performansıyla hafızalara kazınan filmde bu kez polisiye filmlerle ve diziler ti’ye alındı. Olağanüstü bir ZAZ komedisi olarak tanımlayabileceğimiz filmi seyretmeden ne kadar komik olduğunu anlayabilmek pek mümkün değil.
2000’li yılların hemen başında türe yeni bir soluk getiren Scary Movie’nin merkezindeyse teenslasher filmlerin en popüleri Scream vardı. Bir grup gencin, bir seri katil ile verdikleri amansız savaşı ti’ye alan film dönemin popüler filmleriyle de dalga geçmeyi ihmal etmiyordu. Blair Witch’ten, The Sixth Sense’e kadar birçok unutulmaz filmi ti’ye alan yapım birçok sinemasever tarafından beğenilirken devam filmlerinin bir furyaya dönüşmesi ilk filmin de saygınlığını kaybetmesine yol açtı.
İngiliz sinemasının komik adamları Simon Pegg ve Nick Frost benim gözümde bu türe en çok yakışan ikili. Klişelerle dolu zombi filmlerini merkezine alan Shaun of The Dead ile türün son zamanlardaki en başarılı örneğine imza atan Pegg ve Frost çizgilerini bozmadan dahiyane fikirlerle, türe hak ettiği saygınlığı kazandırmaya devam ediyorlar. Özellikle Shaun of The Dead’in daha önce bazı korku filmlerinde denenen kurtuluş yollarından biri olmasına rağmen “Siz bunu nasıl düşünemezsiniz?” dercesine gözümüzün içine sokulan zombi taklidi yaparak zombilerin arasından geçme sahnesi kolay kolay unutulacak gibi değil. Zombi filmlerini ti’ye alan Shaun of The Dead’ten bahsetmişken 2009 yapımı Zombieland’i anmadan geçmek olmaz. Aynı Shaun of The Dead gibi zombi filmlerinden beslenen Zombieland, en az onun kadar komik, gerçekten çok komik…
Özetlemek gerekirse Scary Movie ve benzerlerinin katkılarıyla son yıllarda hızla artan çöp film sayısının yanı sıra, parodi filmler kaliteli örnekler çıkarmaya devam ediyor. Anormal Aktivite bu bağlamda umut vadetmese de gişede belirli bir başarı yakalamayı sağlayacaktır.
Utku Ögetürk
