Merve Genç
Ata Demirer’in Berlin Kaplanı bu hafta vizyona girdi. Biz de teybimizi filmin oyuncularına uzattık. Ata Demirer, Özlem Türkad, Tarık Ünlüoğlu, Necati Bilgiç sorularımızı yanıtladı…
Ata Demirer son dönemlerde oynadığı Eyvah Eyvah serisi ile büyük b.aşarı kazandı. Gişe ve sanat filmi ayrımının ortasında bir barış çubuğu yaktı diyebiliriz. Bu hafta vizyona giren Berlin Kaplanı bu anlamda büyük merak uyandıran bir film. Filmin oyuncularıyla yaptığımız söyleşi sizi de eğlendirecek sanıyoruz. İyi okumalar…
Berlin Kaplanı filminin hikayesi nasıl başladı? Ayhan Kaplan karakteri nasıl çıktı?
Ata Demirer: Bir Bursa filmi yazmıştım ben, bir aile komedisi. Buna paralel giden bir Almanya ayağı vardı. Yazmaya başladıktan sonra Almanya beni daha çok cezbetti ve hikayeyi ters çevirdim. İlk hikayemden kopmadan tersinden başladım. Çok kullandığımız bir şey aslında gurbet şakaları ve gurbet tiplemeleri. Ama bu biraz amiyane tabir olur. Çünkü benim bir gönül bağım var, akrabalarımın çok büyük kısmı yurt dışında yaşıyorlar. Ben stand-up çok yaptım gurbette, orada arkadaşlarım var . Bu arkadaşlarımdan birini aradım. “Film çekimlerinden önce gelsem bana yardım eder misin, bir boksörü oynamak istiyorum” dedim. O da çok yardım etti ve Ayhan Kaplan’ı oluşturduk.
Filmde Ayhan Kaplan isimli bir boksöru canlandırıyorsunuz, boksör olmak zor olsa gerek, nasıl bir hazırlık döneminden geçtiniz?
Ata Demirer: Valla çok akıl karı bir iş değil. İçine girince anladık. Çok güzel bir spor aslında. Futboldan falan yüz kat daha heyecanlı çünkü bireysel bir spor. Yani futbol seyreden bir insanın sağlam bir boks maçını seyretmeme ihtimali yok gibi. Fakat benim kilomdaki bir insanın kaslarla bu kiloda olması gerekiyor yağlarla değil. Çok zordu benim için ama komedi filmi yaptığımız için seyirci bizi biraz hoş görür dedik.
Sizin karakterinizden bahsedelim Özlem Hanım. Ayhan Kaplan’ın kuzenini oynuyorsunuz.
Özlem Türkad: Pakize benim oynadığım karakterin adı. Pakize Antalya’da yaşıyor. Bir küçük çekirdek ailesi var. Kocası, küçük oğlu, babası birlikte bir kamp alanı, otel, motel türü bir şey işletiyorlar. Pakize’nin küçük bir dünyası var. Kendi halinden memnun. Biraz saf bir tarafı var.
Tarık Bey filmde sizin de boksla alakanız var antrenör olarak. Sizin için nasıl bir süreçti role hazırlanmak? Nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
Tarık Ünlüoğlu: Vallahi rol güzel yazıldığı için kötü oynamak mümkün değil . Yani yazılan şeyleri yaparsanız doğru bir şeyin çıkacağından emindim. İnşallah karşılığını bulacaktır diye düşünüyorum. Ata’nın koçunu oynuyorum. Hayatın ıskaladığı iki tane biz. Zorlukları, güzellikleri birlikte yaşayan, birbirine destek olan. Özellikle yurt dışında bunlar çok önemli duygulardır. Abi kardeş gibi, abi hoca gibi. Biz de hayatta zaten Ata’yla biraz öyleyiz. Ben onu çok seviyorum
Ata Demirer: Tarık abim sevgin karşılıksız değil.
Necati Bey uzun bir aranın ardından tekrar sinemadasınız. Nasıldı sizin için?
Necati Bilgiç: Valla benim için çalışmak çok keyifliydi , özlemişim çalışmayı. Burada oynadığım rol Nurettin karakteri. Nurettin sınıf değiştirmeye çalışan, sınıf değiştirmeye çabaladıkça, biraz dalavereci hallere girdikçe başına işler gelen bir karakter ve Pakize’nin kocası, Ayhan Kaplan’ın da eniştesi. Biz yapığımız işi yürekten yaptığımıza inanıyoruz. Seyirci de öyle bir beğeniye ulaşır gibi geliyor bana.
Ata Bey, bir gurbetçiyi canlandırıyorsunuz, ister istemez şive ona göre değişiyor bir tipleme yaratıyorsunuz. Bu yaratım süreci nasıldı sizin için?
Ata Demirer: Yazmak sancılı bir süreçti. Ama daha sancılısı ne yazacağımın, yani filmin kararını vermekti. Altı ay kadar hangisi diye gittim geldim. Çünkü birkaç tane sinopsisim vardı hazırlanmış. Biraz travmatikti o dönem. Sonra yazmaya başladım yazdıkça rahatladım. Esas eğlenceli bölümü filmden önce Almanya’daki bir aydı. Değişikti, askerde en son öyle hissetmiştim. Gerçekten başka bir yerdeyim başka bir işi yapmak zorundayım. Role hazırlanırken komiği nasıl oynarım, şurdaki şakanın altını çizeyimin çok ötesinde, gardını kapatmak zorundasın. “Bu adamlar böyle bakar, böyle hissederler” gibi çok başka bir çalışma yaptım. Mesela Mişa diye bir adamla çalıştık. Adam Tom Cruise’un kareografı. Yani Tom Cruise’un filminin Berlin sahneleri çekilmeden bizimkinin bitirilmesi lazım falan. Bu adamın zamanı kıymetli. Bana vurma diyemiyorsun. Seni önce bir güzel pataklıyor. Bir güzel pataklıyor ki yumruktan korkma diye. Sünnet olacak çocuk gibi yüreğim ağzımda sahneler yaşadım.
Bir de soundtrack var. Killa Hakan’la düetiniz var.
Ata Demirer: Filmin bir şarkısı var. Müziklerini her zamanki gibi Fahir Atakoğlu yaptı. Killa Hakan bir şarkı hediye etti bize. Bir gün Krreuzberg’de bir kafede karşılaştık, zaten biliyorduk kendisini. Sohbet ettik ve filmi o kadar iyi, o kadar hızlı anladı ki. “Ben anladım seni” dedi ve sanki senaryonun bir benzerini şarkının sözlerine yazdı. Senaryoyu okumadan yaptı bunu. Ve benim nasıl oynayacağımı bilmeden yaptı. Çok yetenekli biri umarım onun da şarkısı filmle bütünleşip seyircideki yerini bulur. Şimdi çoktan internet ortamında sevilen bir parça oldu ama filmdeki yeri de bizim için değerli.
Bir de filmde küçük bir oyuncumuz var. Mert’ten de bahsedelim. Çünkü kamera arkası görüntülerinde, fragmanında harikalar yaratıyordu.
Ata Demirer: Mert benim çocukluğumu oynuyor aslında. Çünkü demiştim ailemden gelen bir öykü diye benim çocukluğumu oynuyor. Öyle bir çocuk olması lazımdı ki hem futbolu oynayabilecek, hem kilolu biraz, hem sempatik ama aynı zamanda hem akıllı, hem sakin. Şansımızdır Mert bizim bütün bu özellikleri üzerinde toplamış bir çocuk. Allah’ın bir hediyesi onu bulmak.
Son olarak izleyicilere filmle ilgili neler söylemek istersiniz?
Özlem Türkad: Biz çalışırken o kadar eğlendik ve o kadar güzel bir süre geçti ki ben çok heyecanlıyım, eminim çok güzel bir şey çıktı ortaya. En azından çok samimi bir şey çıktığına inanıyorum. Ata Demirer’in yaptığı işlerin zaten başka şansı yok galiba.
Necati Bilgiç: O sıcaklık sinemaya yansırsa, seyirciye ulaşırsa bizim en büyük sevincimiz bu olacak. Önemli olan filmin bütünlüğünün hoş ve güzel olması. Samimi bir şey yaptığımıza inanıyorum. Seyirciyi bekliyoruz.
Tarık Ünlüoğlu: Bence bu film bir yıl vizyonda kalır, seyretmeyen kimse kalmaz.
Ata Demirer: Ben söylemedim aman böyle bir şeyi.
Peki siz ne dersiniz?
Ata Demirer: Kaplanı tadacağız.
