California’daki porno ülkesi

“Ateşli Geceler – Boogie Nights”(1997)

Yönetmen – Senaryo: Paul Thomas Anderson

Oyuncular: Mark Wahlberg, Burt Reynolds, Julianne Moore.

2.40:1 Geniş Ekran / İngilizce 5.1 DD – Türkçe 5.1 DD / 150 dakika.

SAGA Collection

 

   Porno filmleri sever misiniz? Yoksa onları iğrenç mi bulursunuz? Belki de hayret etmektesiniz: Cinselliğin bu ayrıntılı teşhiri ve sınırlamasız seks nasıl da rahat/fütursuz biçimde sergileniyor diye?

   Sundance Film Festivali’nin keşiflerinden, ileride, “Magnolia”(1999), “Punch-Drunk Love”(2002) ve muhteşem “Kan Dökülecek –There Will Be Blood”(2007) ile de ‘vurulacağımız’ Paul Thomas Anderson, izleyeni, işte bu kendine özgü yasaları olan ülkeye, porno ülkesine sokuyor.

   İşini çok ciddiye alan yönetmen Jack Horner (Reynolds), bir gece kulübünde barmenlik yapan yeni bir yüzü, daha doğrusu, çok cazip bir penis sahibini keşfedecek… Hayli kırılgan, heyecanlı, ‘performansı yüksek’ bu genç adam, Los Angeles’ın, insanı çok yoğun / hızlı tüketen ışıltılı dünyasında zirveyi ve uçurumu yaşayacaktır!

   1977 ile 1984 yılları arasında, ruhsal anlamda yeniden oluşturulması hayli güç bir atmosferde geçen öykü, dönemin gözde şarkıları, dansları ve uçuk modasıyla, avamlıklarıyla, sanki bir ‘zaman yolculuğu’na çıkılmış gibi hissettiriyor ki, bu, filmin önemli bir başarısı.

   İşini ‘sanatsal’ gerçekleştirmek isteyen Horner’ın, kötü aksiyonla pornoyu birleştirdiği sinema filmlerinden haz alması ve övünmesi garip gelmesin. O, ‘aile’yi bir arada tutarak ayakta kalmakta. Amatörce çekilmiş, ucuz, niteliksiz yüzlercesinin ortalığı kapladığı bir dönemde, bir tür koloni mantığıyla çalışanlarını kollayarak, taviz vermeden filmler çekiyor. Elbette acılar da çok fazla.

   Filmin önemli ikinci başarısı, porno endüstrisinde çalışan insanların riyakâr sistemle ters düşmelerinin dürüstçe vurgulanması: Oysa onlar, aktör ve aktris olarak rollerini uygulamaktadırlar.

   İzleyenler bilir; porno film oyuncuları inanılmaz bir ‘oto-kontrol’a, bir disipline sahiplerdir. Nitekim Anderson, o ‘anahtar sahne’de, genç adamın ilk porno çekiminde bunu sergiletir. Seksin ortasında pozisyon ve kamera açısı değişecektir. Oyuncular eylemi kesip yer değiştirirler!

   İşte, bu insanlara ve içinde yer aldıkları, cinsel yaşamımızın vazgeçilmez bir unsuru / itici gücü olan porno dünyasına, gün ışığında acımasızca yaklaşırız. Yani onları dışlarız! Örneğin, filmin can alıcı bölümünde, o ‘güzelim’ Julianne Moore’un canlandırdığı ‘yıllanmış’ Amber’a, acımadan bedel ödetirler; eski kocasıyla olan davayı kaybedip, çocuğuna kavuşamamasını sağlarlar. Ya da yeni evlenen çifte, salt pornografide yer aldıkları için, işyeri açma kredisi vermezler. Kimler? Pornoyu iştahla tüketen sistemin memurları/memureleri…

   Ayrıntılarla çok uğraşıp, kişileri ak ya da kara değil, tüm dalgalanmalarıyla çok gerçek çizmiş Anderson’ın biçimi, Martin Scorsese ve Oliver Stone arasında bir yerlerde, hayli zevkli. Uzun ve hareketli plan-sekansları göz kamaştırıcı… Tabii bir süre sonra biçimi kanıksayıp, karakterlerin iç arayış ve hesaplaşmalarını gerçeklik duygusuyla aktaran‘öz’e varıyorsunuz.

   Hollywood ‘major’leri için tabu sayılabilecek konuya farklı bir açıdan bakan Paul Schraeder’ın “Hardcore”undan(1978) bu yana, porno sektörüne eğilen ciddi bir filmi anımsamıyorduk. “Boogie Nights”daki cesaretli yaklaşımı için Anderson’ı kutlamak gerek. Dolayısıyla, sinemada ikinci baharının başlangıcındaki Reynolds’ı, Moore’u, Dirk Diggler takma adıyla porno çeviren genç adamı oynayan Mark Wahlberg’i de…

Not: Ekstralarda dikkat çeken, çıkartılmış sürpriz bir sahne.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.