Sinemanın kalbinin attığı Cannes’ın en gözde barlarından Nikki Beach’te bir öğle sonrası… Önceki gece Mariah Carey ile Eva Longoria Parker’ın yemek yediği barda, etrafa yığılmış boş şampanya şişeleri dikkat çekiyor. Pahalı ve rüküş kıyafetler içindeki kalabalık kumlarda dansederken alkolün etkisi bütün açıklığıyla görülüyor. Aniden sarışın bir kadın masaya fırlıyor ve erkek arkadaşının 350 poundluk şampanyayı, zaten transparan olan elbisesi üzerine fışkırtmasıyla çevredeki kalabalıktan alkış kopuyor. Alkolün dozunun artmasıyla kadın iç çamaşırlarını da çıkarıp atıyor. Heyecan içindeki erkekler ise, 160 poundluk standart şampanya şişelerinden alarak kadının başına ve ağzına dökmek için birbiriyle yarışıyor. Ve yarış giderek kimin daha fazla şampanya harcayacağına odaklanıyor. Barlarda gün ortasında başlayan çılgınca partiler gece de, paralarını harcamak için Cannes’ı mesken tutan milyonerlerin lüks yatlarında, çoğu defa grup seks partileriyle sürüp gidiyor.
Cannes Film Festivali’nin Fransız seçkinliği ve cazibesinin zirvesi olduğunu düşünüyorsanız, bir daha düşünün! O günler geride kaldı. Bir zamanlar Kirk Douglas’tan Gregory Peck’e, Audrey Hepburn’den Bette Davis’e kadar Hollywood’un en seçkin isimlerinin dolaştığı plajlar, şimdi seks, alkol ve uyuşturucuda dibe vurmak isteğinde birleşen ‘ayak takımına’ teslim.
Bu kişilerin çoğunun film endüstrisiyle bağlantıları olmadığı gibi ilgileri de yok. 50 yıl önce partiler film stüdyolarının ev sahipliğine yapılır ve A sınıfı yıldızlar bu partilerde boy gösterirdi. Şimdi ise votka markaları devrede ve sahici yıldızlara da nadiren rastlanıyor.
Cannes’ın diğer yüzü, ‘masum’ amaçlarla festivale gelenleri de şoke ediyor. Sektörden isimlerle bağlantılar kurmak için Cannes’a gelen İngiliz aktris Becky Taitres (27), “Cannes’daki sosyal manzara beni çok şaşırttı. Beklediğim kesinlikle bu değildi. Bir kadın olarak kendimi çok harcanabilir hissettim” derken, son 10 yıldır bütün festivalleri izlediğini söyleyen ‘Cannes’ın yerlisi’ Lars Spid (44) ise, gidişattan derin üzüntü duyduğunu, bir zamanlar seçkinliğiyle tanınan festivalin şimdi genç kalabalıkların eğlence mekanına dönüşmesinden yakındı. Cannes’ın değişen atmosferi, A sınıfı yıldızların tercihlerini de değiştiriyor. Bir zamanlar otel teraslarında gezinen Robert Mitchum, Sophia Loren ve Katharine Hepburn gibi yıldızlar artık – o da kontratların zoruyla- galalarda boy gösterip derhal Cannes’dan kaçıyor. Cannes’e ilk kez 60’larda geldiğini söyleyen Londra’dan Lillian Jympson (72), “O zamanlar festival çok şık ve parlaktı. Büyük yıldızlar etraftaydı ve otel teraslarında oturup o büyülü dünyayı seyretmek harikaydı. Şimdiyse ayak takımıyla dolu” diyerek gidişatı özetliyor. (Daily Mail)