
Filmin arkasındaki isim olan ‘Citizens United’ın Başkanı David Bossie da Clintonların ‘kadim düşmanı’olarak tanınıyor. Filmle ilgili hukuki sorunlar, yapımcıların, ABD’de bazı sinemalarda gösterilen ve DVD’si de satılan filmin reklamını yapmaya ve ülke genelinde daha geniş kitlelere ulaşmak için kablolu televizyonlarda gösterimini sağlamaya çalışmalarıyla başladı. Şikayeti değerlendiren bir federal mahkeme, belgeselin politik amaçlı reklam olduğuna ve bu haliyle de, kampanyaların finansmanını düzenleyen ilgili federal yasalara tabi olduğuna hükmetti. Sözkonusu yasalar, reklam filmlerinin finansörlerinin açıkça otaya konulmasını gerektirirken, adayları doğrudan hedef alan reklamların, kampanyanın son haftalarında televizyon ve radyolarda yayımlanmasını da yasaklıyor. Kararın ardından hukuk mücadelesi başlatan yapımcılar, federal mahkemenin verdiği kararı Yüksek Mahkeme’ye taşıdı. ‘Citizens United’ın avukatı Bush yönetimi yetkililerinden Ted Olson, ‘belgeselin’ seçmenleri senatör Clinton hakkında bilgilendirip eğitmek amacıyla hazırlandığı ve seçmenlere Clinton’a oy vermemeleri konusunda doğrudan bir çağrının yapılmadığını savunuyor. Tarafların sözlü savunmalarını yapmalarının ardından Yüksek Mahkeme yargıçlarının bazılarının, Olson’un bu tezlerini şüpheyle karşıladığı, bir kısmının ise bir filmin siyasi bir reklam kabul edilerek federal düzenlemelere konu edilmesinin öngörülemez neticelere yol açacağı, bu çerçevede kitapların da tartışmalı hale geleceğinden kaygı duydukları belirtiliyor. Yüksek Mahkeme’nin Haziran ayından önce bir karar vereceği belirtiliyor. Ancak verilecek karar ne olursa olsun, belgesel filmlerin tanımı ve seçim kampanyalarıyla ilgili mevzuat üzerinde tartışmaların artmasına kesin gözüyle bakılıyor.