Fırat Sayıcı

Özet: Batman ve Robin, sakin geçen bir gecede yüksek bir binanın tepesinde oturmaktadırlar. Canları sıkılmaktadır. Blade’in berber dükkanına uğrayıp, biraz vakit öldürmeye karar verirler. Batman’in Robin’le ilgili gizli bir niyeti de, berber dükkanında gün ışığına çıkacaktır.   

Batman: Oğlum ne bitmez çilemiz varmış be?

Robin: Hayrola abi?

Batman: Görmüyor musun? İş yok güç yok. 3 saattir sinek avlıyoruz. Bu mobese sistemi yaygınlaştığından beri suçlu kalmadı piyasada. Süper kahramanlığımızı öldürdü teknoloji.

Robin: Olur mu abi öyle şey? Süper kahramanlık ölür mü hiç? (Ayağa kalkar, tribe girer.) Gün gelecek bütün suçlular, senin gibi benden de korkacaklar. Ve de gün gelecek…

Batman: (Lafı ağzına tıkar.) Otur lan yerine zevzek! Senin daha kırk fırın ekmek yemen lazım.

Robin: Ama abi.

Batman: Başlatma lan ağabeynden. Otur dedim!

Robin: (Oturur) Pardon abi.

Batman: (Kısa bir sessizlikten sonra Robin’e bakar. Ensesine minik bir şaplak indirir.) Bozulma oğlum hemen. Bi bildiğimiz var da konuşuyoruz. Her şeye karşı hazırlıklı olacaksın bu dünyada. Biz yetim büyüdük, ama çok şükür kendi başımıza bu günlere kadar gelebildik. Bu mesleğe yıllarımızı verdik oğlum. Bak bana kimse karşı gelebiliyor mu?

Robin: Kim karşı gelecek abi sana? (Bıyık altından gülerek) Bi tek köpeklerden korkuyorsun o kadar.

Batman: Senin var ya…

Robin: (Birkaç adım uzağa kaçar) Şaka yaptım abi, kızma hemen.

Batman: Tepemi attırdın. Hadi yürü gidiyoruz.

Robin: Nereye abi?

Batman: Blade’in dükkanına. Sakallar uzadı biraz. Hem bir sinekkaydı olurum, hem de laflarız.

10 dakika sonra Blade’in berber dükkanına gelirler. Dünyadaki çoğu vampirin kökünü kazımış olan Blade, içeride uyuklamaktadır. Batman onu uyandırmak için Blade’in bacağına vurur. Blade dengesini kaybeder. Sıçrayarak uyanır.

Blade: Hay senin eşek şakana! Hayvan mısın oğlum?

Batman: Yarasayım güzelim, var mı ötesi? (Koltuğa oturur) Bi traş ette sineklere patinaj çektirelim.

Blade: Önce mangırı göreyim. Hep veresiye, hep veresiye. İyi alıştın valla.

Batman: Oğlum mahallenin asayişini sağlıyoruz burada. İti kopuğu temizledim buralardan. Daha ne istiyon?

Blade: Bana ne kardeşim. Ki zaten bana dokunamazlar. Sanki bilmiyon?

Batman: Neyse uzatma hadi. Atarız bi sakal. Merak etme. Hem sana bi teklifim var.

Blade: Neymiş o?

Batman: Şu bizim ufaklığı yanına vereyim de bi meslek sahibi olsun.

Robin: (Şok olmuştur) Aman abi ne diyosun?

Batman: Ötesi berisi yok. Burada çalışıp bi meslek öğreneceksin. Sanat altın bileziktir.

Blade: O değil de, benden bi kuruş işlemez şimdilik. İleride düşünürüz.

Robin: Ohoo… İşimiz var sizle ya…

Batman: Al bakalım şu süpürgeyi eline. Önce yerleri süpürmekle başla.

Robin: Babalar naaptınız ya? Kariyerimin bittiği an bu andır!

Batman: Duyanda Oxford’da süper kahramanlık üzerine dersler veriyor sanır. Başla lan süpürgeye.

Robin: (Fırçayı eline alıp yerleri süpürür) Off bee!

Bu sırada içeri Van Helsing girer.

Van Helsing: Selam gençler.

Blade: (Biraz tedirgin) Bu buyur abi, geç otur şöyle. Robin bi çay kap gel abine.

Van Helsing: Boş ver çayı falan. Neden geldiğimi tahmin ediyorsundur.

Blade: Abi valla işte biliyorsun durumları.

Van Helsing: Bana maval okuma Blade. Yeter artık. 6 ay oldu kirayı ödemeyeli. Bizim de çoluğumuz çocuğumuz var.

Blade: Tamam biliyoruz da, biz de ekmeğimizin peşindeyiz. Büyüğümüzsün dedik ama bir yere kadar yani.

Van Helsing: Terbiyesizleşme ulan!

Blade: (Elindeki usturayı sallar.) Naaparsın lan? Mal sahibisin diye canımı mı alacan?

Batman: (Araya girer.) Beyler ayıp oluyo ama. Koskoca adamlarsınız. Yakışıyor mu hiç?

Van Helsing: (Belindeki silahı gösterirken) Sen karışma lan kostümlü zibidi.

Blade: Batman sen yavaştan uza hadi. Burası karışacağa benzer.

Batman: (Hafif tırsmıştır, Van Helsing’den) Eyvallah ben kaçtım o zaman.

Robin: Abi ben ne olcam bunların arasında.

Batman: Süpürgeye devam.

Robin: Ama abi, bırakma beni burada yaaa…

Batman dükkandan çıkar. Bu sırada dışarıdan köpek sesleri, havlamaları gelir.

Blade: Çömel Batman, çömelirsen bi şey yapmazlar!

1979, İstanbul doğumlu. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Malzeme Mühendisliği’nden yüksek lisansla mezun olmasına rağmen, üniversite yıllarında yaptığı sinema kulübü başkanlığı sayesinde, geleceğini ve mesleğini sinema-tv üzerine kurmaya karar verdi. Çeşitli kısa film, belgesel çalışmalarıyla işe koyulan ve Yıldız Kısa Film Festivali'nin kurucularından olan Fırat Sayıcı, yurt çapında çeşitli kısa film festivallerinde de jüri üyeliği yaptı, kısa film üzerine workshoplar düzenledi. 2008’de Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünden mezun olan Fırat Sayıcı, Selçuk Üniversitesi Radyo-Televizyon-Sinema Bölümünde yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladı. SİYAD üyesidir. TRT'de metin yazarı olarak başladığı televizyon macerasında birçok kanalda çeşitli programlarda görev aldı, sinema programları yaptı. Kurduğu Mad Informatics Ajansı’yla sinema-tv ve eğlence sektörüne PR ve sosyal medya hizmeti vermeye başlamıştır. "Türk Sinemasında Gerçekçilik" ve "Yeni Başlamayanlar İçin Sinema" adında iki sinema kitabı yayınlanmıştır. Esenyurt Üniversitesi Radyo Tv. ve Sinema bölümünde Dr. Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.